Cevap: Bu
konuda Seyyid Abdülhakim Efendi, bir üniversiteliye verdiği cevapta
buyuruyor ki:
“Etrafın, arzu ve emellerine
uyduğu zaman, her şeyi, aklınla, ilminle, gücünle 'yaratarak'
yaptığına, bütün başarıları 'icat' ettiğine
inanıyorsun! Hakkın sana verdiği vazifeyi unutuyor, o yüksek
memurluktan istifa ediyor ve emanete sahip çıkmaya kalkıyorsun.
Kendini malik, hâkim tanımak ve tanıttırmak istiyorsun. Öte
taraftan, etrafın, arzularına uymaz, dış kuvvetler seni mağlup
etmeye başlarsa, o zaman da, kendinde ümitsizlikten başka bir şey
görmüyorsun. Hiçbir seçme hakkına sahip olmadığını iddia ediyorsun.
Kaderi bir İlm-i mütekaddim değil, bir cebr-i mütehakkim manasında
anlıyorsun.