Bir uzvundaki dertten,
yaradan dolayı uygun oturamayan kimse, istediği gibi
oturur.
Sual: Hastalık veya
vücudundaki yaralardan dolayı, namaz kılarken dinin bildirdiği
şekilde düzgün oturamayan veya oturunca kalkamayan bir kimse,
namazını sandalyede, yüksek bir yerde kılabilir
mi?
Cevap: Bir
uzvundaki dertten, yaradan dolayı uygun oturamayan kimse, istediği
gibi oturur. Oturabilmek için, ayaklarını kıbleye karşı uzatabilir.
Bir yerini yastığa veya başka şeye dayar. Yahut, bir kimse tutarak
düşmesine mâni olur. Yüksek bir şeyin üstüne oturup îmâ ile kılması
caiz değildir.
Sandalyede oturarak kılanın
namazı kabul olmaz. Çünkü, sandalyede oturmak için zaruret
yoktur. Sandalyede oturabilen kimse, yerde de oturabilir ve
yerde oturup kılması lazımdır. Namazdan sonra, yerden ayağa
kalkamıyan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayı yerden bir kimse
kaldırır. Yahut, kıbleye karşı uzatılmış sedir, kanepe üzerinde,
ayaklarını sarkıtmadan oturarak kılar. Namazdan sonra, ayaklarını
sedirin, kanepenin bir yanına sarkıtıp, sandalyeden kalkar gibi
kalkar.
Bir şeye dayanarak veya bir
kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırtüstü yatarak
kılar. Ayaklarını kıbleye uzatır. Başı altına yastık koyar. Yüzü
kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine
yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile îmâ eder. Böyle de îmâ edemeyen
aklı başında bir hasta, bir günden çok namazını kılamazsa,
hiçbirini kaza etmez. Semâvî bir sebeple, yani elinde olmayarak,
mesela hastalık ile veya baygın yahut secde, rekat sayılarını
unutacak kadar dalgın olarak, beşten fazla namazını kılamayan da
böyledir. Alkollü içkiler ve uyuşturucu maddeler veya ilaç alarak
böyle baygın, dalgın olanın, kılamadığı namazlarının adedi birkaç
günlük olsa da, hepsini kaza etmesi lazımdır.
***
Sual: Dişi ağrıyan bir
kimse, dişine ilaç koysa, namaz vakti de daralsa, ağzındaki ilaç
okumasına mâni olması sebebiyle, bu kimse namazını bir şey okumadan
da kılabilir mi?
Cevap: Bu
konuda Halebî-yi kebirde deniyor ki:
“Şiddetli diş ağrısını durdurmak
için konan ilaç, okumasına mâni olsa, vakit dar ise, imama uyar.
İmam yok ise, okumadan kılar.”
***
Sual: Çok fazla ödünç
ekmek isteyen kimseye, bu ekmekleri sayarak mı yoksa tartarak mı
vermelidir?
Cevap: Eti
tartarak, ekmeği ise tartarak veya sayarak ödünç vermek
caizdir.
Sual: Hastalık veya
vücudundaki yaralardan dolayı, namaz kılarken dinin bildirdiği
şekilde düzgün oturamayan veya oturunca kalkamayan bir kimse,
namazını sandalyede, yüksek bir yerde kılabilir
mi?
Cevap: Bir
uzvundaki dertten, yaradan dolayı uygun oturamayan kimse, istediği
gibi oturur. Oturabilmek için, ayaklarını kıbleye karşı uzatabilir.
Bir yerini yastığa veya başka şeye dayar. Yahut, bir kimse tutarak
düşmesine mâni olur. Yüksek bir şeyin üstüne oturup îmâ ile kılması
caiz değildir.
Sandalyede oturarak kılanın
namazı kabul olmaz. Çünkü, sandalyede oturmak için zaruret
yoktur. Sandalyede oturabilen kimse, yerde de oturabilir ve
yerde oturup kılması lazımdır. Namazdan sonra, yerden ayağa
kalkamıyan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayı yerden bir kimse
kaldırır. Yahut, kıbleye karşı uzatılmış sedir, kanepe üzerinde,
ayaklarını sarkıtmadan oturarak kılar. Namazdan sonra, ayaklarını
sedirin, kanepenin bir yanına sarkıtıp, sandalyeden kalkar gibi
kalkar.