İnsan, mubah bir işe
başlarken, niyetine dikkat etmelidir. Niyeti iyi ise, o işi
yapmalıdır.
Sual: Helal ve mubah olan
şeyleri yaparken, niyetin iyi veya kötü olmasının, sevap ve günah
bakımından bir önemi var mıdır?
Cevap: Her
mubah, iyi niyetle yapılınca taat olur. Kötü niyetle yapılınca,
günah olur. Koku sürünen, iyi giyinen kimse, dünya lezzeti için
veya gösteriş yapmak, övünmek için veya kendini kıymetlendirmek
için, yahut yabancı kadınları, kızları avlamak için şık giyinirse,
günah işlemiş olur. Dünya lezzetini tatmak için olan niyetine
azap verilmez ise de, ahiret nimetlerinin azalmasına sebep
olur. Başka niyetleri için azap görür. Bu kimse, sünnet olduğu
için koku sürünür, şık giyinirse, camiye saygı için, camide yanına
oturan Müslümanları incitmemek için, temiz olmak için, sıhhatli
olmak için, İslâmın vakarını, şerefini korumak için niyet edince,
her niyeti için ayrı sevaplar kazanır. Bazı âlimler buyuruyor
ki: Her mubah işte, hatta yemede, içmede, uyumada ve helaya
girmekte bile iyi niyet etmeyi unutmamalıdır. İnsan, mubah bir işe
başlarken, niyetine dikkat etmelidir. Niyeti iyi ise, o işi
yapmalıdır. Niyeti, yalnız Allahü teâlâ için olmazsa, yapmamalıdır.
Hadîs-i şerifte;
(Allahü teâlâ, sizin
suretlerinize, mallarınıza, bakmaz. Kalplerinize ve amellerinize
bakar) buyuruldu. Yani, Allahü teâlâ, insanın yeni,
temiz elbisesine, hayrat ve hasenatına, malına, rütbesine bakarak
sevap ve ikram vermez. Bunları ne düşünce ile, ne niyetle yaptığına
bakarak, sevap veya azap verir.
***