Kelam-ı ilâhiden, murâd-ı ilâhiyi, yalnız Muhammed aleyhisselam
anlamış, Eshâbına bildirmiştir.
Sual: Kur’ân-ı kerimde bildirilenleri anlamak ve öğrenmek için ne
yapmalıdır?
Cevap: Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimi, sevgili Peygamberine, Cebrâil
ismindeki melek ile, yirmiüç senede gönderdi. Vefatından sonra,
hazret-i Ebu Bekir’in emri ile, bir araya toplandı ve bu kitaba
Kur’ân-ı kerim ve Mushaf denildi. Kur’ân-ı kerimin hepsi,
Arabi’dir. Manasını herkes anlayamaz. Kelam-ı ilâhiden, murâd-ı
ilâhiyi, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış, Eshâbına
bildirmiştir. Muhammed aleyhisselamı gören Müslümana Sahâbi,
hepisine Eshâb denir. Eshâb-ı kiram, Resûlullah Efendimizden
öğrendiklerinin hepsini, talebelerine bildirdi. Bunlar da,
açıklayarak, binlerce kitaplarında yazdılar. Bunlara Ehl-i sünnet
âlimleri denir. Dört mezhep imamları ve imam-ı Ahmet Rabbânî,
Muhammed Masûm hazretleri, Ehl-i sünnet âlimleridirler. Görülüyor
ki, Kur’ân-ı kerimin manasını doğru olarak öğrenmek isteyenin,
Ehl-i sünnet âlimlerinin Fıkıh ve İman kitaplarını ve imam-ı
Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitaplarını okuması lazımdır. İman
kitaplarında, kalp ile inanılacak bilgiler yazılıdır. Fıkıh
kitaplarında, beden ile yapılacak işler, ibadet, muamelat bilgileri
yazılıdır.
***
Sual: Vekalet nedir, birisine nasıl vekalet verilir, nasıl vekil
yapılır ve haberci diye kime denir?
Cevap: Vekalet, bir kimsenin, bir işi yapmak için, başkasını kendi
yerine koyması, başkasına iş havalesi demektir. Yerine geçirilen
başka kimseye Vekil denir. Vekil edene Sahip denir. Bir kimsenin
sözünü başkasına götürene Resül veya Haberci denir.