Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: "Şefaatime kavuşmak isteyen, kızını fasıka vermesin!"
Sual: Bir Müslüman, kızını evlendirirken, tercihi ne olmalı, neyi
ön planda tutmalıdır?
Cevap: Dinini bilen ve seven erkekler, her hareketlerinde
İslâmiyete uyarak, hem kendilerine, hem de aile ve akrabalarına,
bütün mahluklara hayırlı ve faydalı olur. Bunun için, kızını seven
ve onun dünyada ve ahirette mesut olmasını isteyen, dini ve ahlakı
bozan televizyonları, radyoları dinlemesine ve böyle olan
sinemalara ve topluluklara gitmesine mâni olmalıdır. Müslüman olan
kimse, kızını Müslüman ve salih kimselere vermelidir. Mal, para,
apartman ve mevki sahibi değil, din ve ahlak sahibi damat
aramalıdır. Kızını kâfire veren kimsenin kendisi de, kızı da kâfir
olur. Peygamber efendimiz, hadîs-i şeriflerinde buyurdu ki:
(Bir kimse, kızını fasıka, kötü kimseye verirse, Allahü teâlânın
emanetine hıyanet etmiş olur. Emanete hıyanet edenlerin gideceği
yer, Cehennemdir.)
(Kızını fasıka veren kimse, melundur.)
(Şefaatime kavuşmak isteyen, kızını fasıka vermesin!)
Eşi'atül-lemeâtta yazılı hadîs-i şerifte de;
(Ya Ali! Üç şeyi geciktirme! Namazı evvel vaktinde kıl! Hazırlanmış
cenazenin namazını hemen kıl! Dul veya kızı küfvü isteyince, hemen
evlendir!) Yani namazını kılan, günah işlemeyen ve nafakasını
helalden kazanan birini bulunca, hemen ona ver, buyurdu.
***
Sual: Evlenmek, nikâhlanmak helal olduğu gibi, ayrılmak, boşanmak
da helal, mubah değil midir?
Cevap: Konuyla alakalı olarak Kimyâ-i se'âdette buyuruluyor
ki:
“Erkeğin vazifelerinden birisi de, zevcesini, hanımını
boşamamaktır. Allahü teâlâ, bütün mubahlar yani izin verdiği şeyler
içinde yalnız, talak vermeyi yani boşamayı sevmez. Zaruret
olmadıkça, birini incitmek caiz değildir.”