"Bir kimse kıbleyi araştırıp da, karar verdiği yöne doğru
kılmazsa, rastladığını anlasa bile, tekrar kılması lazım olur."
Sual: Bir kimse, yabancı olduğu, bilmediği herhangi bir yerde,
kıbleyi bulmakta güçlük çekerse, namazı kılarken nasıl hareket
etmesi gerekir?
Cevap: Hastalık sebebi, malın çalınma tehlikesi ile veya gemide
batmaya sebep olursa yahut yırtıcı hayvan, düşman görme tehlikesi
varsa veya hayvanından, arabasından inince, yardımcısız
binemeyecekse ve hayvanı, arabayı kıbleye karşı durdurunca,
arkadaşları beklemezse, iki namazı cem eder, birleştirir. Cem de
edemezse, o vaktin farzını gücü yettiği tarafa doğru kılar ve iade
etmez. Çünkü, bu özürlere kendisi sebep olmamış, semavi, yani
gayr-i ihtiyari olmuştur. Kıble cihetini bilmeyen kimse, caminin
mihrabına bakmadan, bilene sormadan, kendi araştırmadan kılarsa,
kıbleye rastlamış olsa bile, namazı kabul olmaz. Fakat, rastlamış
olduğunu, namazdan sonra öğrenirse kabul olur. Namaz arasında
öğrenirse kabul olmaz. Kıbleyi araştırıp da, karar verdiği cihete,
yöne doğru kılmazsa, rastladığını anlasa bile, tekrar kılması lazım
olur. Bunun gibi, abdestsiz olduğunu veya elbisesinin necis
olduğunu yahut vakit girmediğini sanarak kılan ve sonra bu zannının
doğru olmadığını anlayan kimse, namazını tekrar kılar.
***
Sual: Namaz için örtülmesi gereken yerlerini örtecek bir elbise
veya örtü bulamayan kimse, namazını nasıl kılar, kazaya bırakabilir
mi?