Kelâm âlimlerinin İslâmı yeni kabul edenlere, eski dinlerinin niçin yanlış olduğunu mantıki bir tarzda ispat etmeleri icap ediyordu...
Sual: Dinî ilimlerden kelam ilmine dil uzatanlar oluyor ve sonradan
çıkmıştır diyorlar. Gerçekten bu ilim sonradan mı çıkmıştır ve
doğuş sebebi ne idi?
Cevap: Kur'ân-ı kerimdeki âyetler iki kısımdır. Bunların bir
kısmının manası açıktır ki bunlara Muhkem âyetler ismi verilir. Bir
kısmının manası ise, açıkça anlaşılmaz. Bunlar, ayrıca tefsire,
izaha muhtaçtır. Bu ayetlere Müteşâbih âyetler adı verilir. Hadis-i
şerifler de, muhkem ve müteşâbih olmak üzere iki kısımdır. Bunları
tefsir etmek, açıklamak mecburiyeti, İslâm dininde İctihad
müessesesinin kurulmasına sebep olmuştur. Peygamber efendimiz de,
bizzat ictihad yapmıştır. Onun ve Eshab-ı kiramın yaptıkları
ictihadlar, İslam bilgilerinin temelidir. İslam dinini yeni kabul
eden kavimlerin, kendi dinlerine göre mukaddes saydıkları şeylerin
İslâm dinindeki hükmünün ne olduğunu, İslâm dininin bunlar hakkında
nasıl hükmettiğini sordukları zaman, İslâm âlimleri bunlara
cevaplar vermişlerdir. Bunlardan itikat, iman ile ilgili
meselelerin hâlledilmesi, cevap verilmesinden Kelâm ilmi meydana
gelmiştir. Kelâm âlimlerinin İslâmı yeni kabul edenlere, eski
dinlerinin niçin yanlış olduğunu mantıki bir tarzda ispat etmeleri
icap ediyordu. Kelâm âlimleri bu meseleleri çözmek için çok
uğraştılar. Birçok hakikatler ve çok kıymetli mantık ilmi ortaya
çıktı. Bir yandan da, yeni Müslüman olanlara Allahü teâlânın var ve
bir olduğunu, ebedi, sonsuz, doğmamış ve doğurmamış olduğunu,
onların anlayacağı tarzda anlatmak ve şüphelerini ortadan kaldırmak
icap ediyordu. Kelâm âlimleri bu işte çok muvaffak oldular. Bu
mukaddes vazifeyi yapmakta, Müslüman fen adamları da, kelam
âlimlerine yardımcı oldular. Mesela, yıldızlara kudsiyet veren
Sâbii ve Veseniye ismindeki putperestleri, bu yanlış itikattan
uzaklaştırmak için, mantık ve astronomi âlimi Yakup bin İshak
El-Kindî senelerce uğraşarak, sonunda onlara, düşüncelerinin yanlış
olduğunu vesikalarla ispat etmiştir.