Kendilerine Müslüman
süsü veren bazı kâfirler yeni, uydurma bir din kurmak
istiyorlar!..
Sual: İslamiyet gibi,
Allahın ihsan ettiği en kıymetli nimetlerin insanın elinden
çıkmasının sebebi veya sebepleri nedir?
Cevap: İslam
nimetlerinin elden çıkmasına sebep olanlar iki
kısımdır:
Birincileri, düşmanlıklarını
açıklayan kâfirler olup, bunlar bütün silahlı kuvvetleri,
propaganda vasıtaları ve siyasi oyunları ile, İslâmiyeti yıkmaya
uğraşıyorlar. Müslümanlar, bunları biliyor ve onlardan üstün olmaya
çalışıyor.
İkinci kısım kâfirler,
kendilerine Müslüman ismini ve süsünü verip, din adamı tanıttırıp,
Müslümanlığı, kendi akılları ile, keyiflerine uygun bir şekle
çevirmeye uğraşıyor, Müslümanlık ismi altında, yeni, uydurma bir
din kurmak istiyorlar. Müslümanların çoğu bu düşmanları, bazı
sözlerinden ve İslâmiyeti yıkıcı davranışlarından seziyor ise de,
çok kurnaz idare edildikleri için, birçok sözleri revaç bulup,
Müslümanlar arasında yerleşiyor. Bazıları da;
“Bu asırda yaşayabilmemiz için,
milletçe, topluca garplılaşmalı, Batılılaşmalıyız” diyor. Bu sözün
iki manası vardır:
Birincisi, Batılıların fende,
sanatta, imar ve refah vasıtalarında bulduklarını öğrenmek, yapmak,
bunlardan istifadeye çalışmaktır ki, bunu İslâmiyet de, zaten
emretmektedir. Fen bilgilerini öğrenmenin farz-ı kifaye olduğu,
kitaplarda, vesikaları ile bildirilmiştir. Bir hadîs-i
şerifte;
(Hikmet yani fen ve
sanat, müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın!)
buyuruldu. Fakat bu, Batı'ya uymak değil, ilmi, fenni onlarda bile
arayıp almak ve onların üstünde olmaya çalışmaktır.
İkinci manada Batılılaşmak ise,
ecdadımızın doğru ve mukaddes yolunu bırakıp, Batı'nın bütün
âdetlerini, ahlaksızlıklarını ve hepsinden daha acı olarak,
dinsizliklerini alıp, camileri kilise ve eski sanat eseri şekline
sokmak, Müslümanlığa gerilik dini, Kur’ân-ı kerime çöl kanunu, puta
tapmaya, ibadete müzik karıştırmaya modern ve medeni din demek,
İslâmiyeti bırakıp, Hristiyanlığa, musiki aletleri ile ibadete
dönmeye, Dinde reform ismini
vermektir.
Herkes şunu iyi bilmelidir ki, bu
milletin damarlarında dolaşan asil kan, ne bugün, ne de, onların
ümitle bekledikleri günlerde, bu manada asla Batılılaşmayacak,
dinsiz olmayacak, zındıkların yalanlarına aldanmayacaktır.
Ecdadının mukaddesatını ayaklar altında
çiğnetmeyecektir!