“Eshâb-ı kiramı çok
sevmeli, hürmet etmeli, isimlerini işitince 'radıyallahü
anh' demelidir.
Sual: Allahü teâlânın,
Resûlullah efendimizin, Eshâb-ı kiramın ve İslâm âlimlerinin
isimlerini söylerken ve yazarken, saygılı olmak gerekmez
mi?
Cevap: Allahü teâlânın
ismini söyleyince, işitince,
yazınca, Sübhânallah, Tebârekallah, Celle-celâlüh, Azze-ismüh, Cellet
kudretüh veya Teâlâ gibi
saygı sözlerinden birini söylemek, yazmak birincisinde vacip,
tekrarında ise müstehaptır. Resûlullah efendimizin ismini işitince
salevât söylemek de böyledir. Bezzâziyye ve Hindiyyede deniyor
ki:
“Allahü teâlânın ismini işitince
ve söyleyince, celle celâlüh veya teâlâ yahut tebâreke, sübhânallah
diyerek saygı göstermek vaciptir. Tekrar edince de, yalnız
söylemeyip, teâlâ da demek müstehaptır. Yani, Allahü teâlânın
isminden sonra, tazim, saygı gösteren bir kelime de söylemelidir.
Bunun gibi, yalnız Kur'ân dememeli, daima Kur’ân-ı kerim
demelidir.”
Görülüyor ki, "Allah buyurdu
ki" veya "Allah teâlâ buyurdu ki" değil, "Allahü teâlâ
buyurdu ki" demelidir. İslâmiyette ırkçılık yoktur. Her
milletin, her dil sahiplerinin böyle Arabi söylemeleri lazımdır.
Tercümesini söylüyorum diyerek saygısızlık yapmamalıdır. İbni
Âbidînde ve Birgivînin Kâdîzâde şerhinde deniyor ki:
“Eshâb-ı kiramın ismine
radıyallahü anh, başka âlimlere 'rahmetullahi aleyh' demek ve
yazmak müstehaptır.”
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor
ki:
“Eshâb-ı kiramı çok sevmek, tazim
ve hürmet etmek lazımdır. Bunun için, isimlerini yazarken, okurken
ve işitince, 'radıyallahü anh' demek müstehaptır.” Râfiziler,
Müslümanları aldatmak için;
“Eshâb çok yüksektir.
Yüksekliklerini bildirecek bir kelime yoktur. İsimlerinin yanına
radıyallahü anh demek, onlara hakaret olur. Böyle şeyler
söylememelidir” diyorlar. Rafızilerin ve benzerlerinin böyle
sözlerine, yazılarına aldanmamalıdır.
***
Sual: Allahü teâlâ,
Kur’ân-ı kerimin bazı yerlerinde, Ben değil, Biz diyor. Bunun
hikmeti nedir?
Cevap: Allahü teâlâ,
Kur’ân-ı kerimin çok yerinde kendisini Biz sözü ile bildiriyor.
Allahü teâlâ birdir. Kur’ân-ı kerimde kendisinin bir olduğunu
bildiriyor. Kur’ân-ı kerimin çok yerinde kendisine Ben demedi.
Büyüklüğünü, her şeye malik, hâkim olduğunu bildirmek için, Ben
yerine, Biz de diyor. Biz dediği yerleri;
“Her şeyin maliki, hâkimi olan
Ben olarak anlamalıdır.”