Levh-i mahfuzda; olacak
değişiklikler, ömürlerin artması ve kısalması, ezelde
yazılmıştır.
Sual: İnsanların ömürlerinde değişiklik
olur mu, eğer oluyorsa, bu hâl, herkes için geçerli
midir?
Cevap: Bir kimsenin ömrü
bitince, vakit tamam olunca, ecel bir an gecikmez. Birinin üç gün
ömrü kalmış iken akrabasını, Allah rızası için ziyaret etmesi ile,
ömrü otuz seneye uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de, akrabasını terk
ettiği için, ömrü üç güne iner. Tefsîr-i Hâzin kitabında diyor
ki:
“Takdir, ezelde Levh-i mahfûzda yazılmıştır.
Sonradan bir şey yazılmaz. Levh-i mahfuzda; olacak
değişiklikler, ömürlerin artması ve kısalması, ezelde yazılmıştır
ki, buna kazâ-i mu’allak denir. Allahü teâlânın kaderi, yani ezelde
ilmi nasıl ise, Levh-i mahfûzdaki değişiklikler, ona uygun olur.
Hazret-i Ömer yaralanınca, Ka’bül-ahbâr hazretleri buyurdu
ki: 'Ömer radıyallahü anh daha yaşamak isteseydi, dua ederdi.
Zira onun duası elbette kabul olur.' İşitenler şaşırıp, 'Nasıl
böyle söylüyorsun, Allahü teâlâ meâlen, (Ecel, bir an
gecikmez ve vaktinden önce
gelmez) buyurdu' dediklerinde, 'Evet, ecel hazır
olduğu vakit gecikmez. Fakat, ecel hasıl olmadan önce, sadaka, dua
ve amel-i salih ile, ömür uzar. Zira Fâtır sûresinde
meâlen; (Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep
yazılıdır) buyurulmaktadır' dedi.”
***
Sual: Cuma günleri ruhlar bir araya
gelirler mi ve cuma günü ölenlere azap yapılmaz
mı?
Cevap: Cuma günü, ruhlar
toplanır ve birbirleri ile tanışırlar ve bugün kabir azapları
durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık başlamaz.
Kâfirin cuma ve ramazanda yapılmamak üzere, kıyamete kadar sürer.
Bugün ve gecesinde ölen müminler kabir azabı görmez. Cehennem, cuma
günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselâm cuma günü yaratıldı, cuma
günü, Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı cuma
günleri göreceklerdir.
***
Sual: Nafile namaza başlayan bir kimse, bu
namazı bozarsa veya namazı bozan bir durum olursa, bu namazı tekrar
kılması gerekir mi?
Cevap: Her cins namazı
vaktinde kılmaya Eda denir. Nafile namaz
kılınmaya başlandığı vakit, bu nafile namazın vakti olur ve
tamamlanması da vacip olur. Başlanılan bu nafile namaz, bozulursa,
bunun kazası da vacip olur. Bir namazı vakti içinde tekrar
kılmaya İade denir. Vaktinden sonra
kılmaya ise Kaza denir. Vaktinde
kılınamayan farz namazı, kaza etmek farzdır. Vaktinde kılınamayan
vacip namazı kaza etmek ve fasit olan, bozulan sünnet ve nafile
namazları iade etmek vaciptir. Vaktinde kılınmayan sünneti kaza
etmek ise emrolunmadı.