Eshâb-ı kiramın her biri
müctehid, derin âlim, mezheb imamı idi.
Sual: İngilizlerin
Arabistan'da kurmuş oldukları bozuk fırkadaki Vehhabiler ve onların
kitaplarını okuyanlar; “Mezhebler ikinci asırda meydana çıktı.
Eshâb ve Tâbiin, hangi mezhebde idi?” diyorlar. Gerçekten böyle
midir ve bunlara nasıl bir cevap vermelidir?
Cevap: Mezheb,
gidilen yol demektir. Mezheb imamı demek ise, Kur'ân-ı kerim ve
hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan din bilgilerini, Eshâb-ı
kiramdan işiterek toplayan, kitaba geçiren büyük âlim demektir.
Açıkça bildirilmemiş olan bilgileri de, açık bildirilmiş olanlara
benzeterek meydana çıkarmışlardır. Hadîkada deniyor ki:
“Bilinen dört mezheb imamı
zamanında, başka mezheb imamları da vardı. Bunların da mezhepleri
vardı. Fakat, bunların mezheplerinde olanlar azala azala bugün hiç
kalmadı.”
Eshâb-ı kiramın her biri
müctehid, derin âlim, mezheb imamı idi. Herbiri...