İcâzet ve Hilâfet, taliplerin kalplerine ihlas yerleştirmesi
için, olgun birisine izin vermek demektir.
Sual: Tasavvuf kitaplarında, icazet aldı, halifesi oldu gibi
tabirler geçiyor, ne demektir bunlar?
Cevap: İcâzet ve Hilâfet, taliplerin kalplerine ihlas yerleştirmesi
için, olgun birisine izin vermek demektir. Kendisine izin verilen
zata Halife veya Vesile denir. Kendisine izin verilecek zatın
batınının yani kalbi ve diğer dört latifesinin nisbete ve hâllere
kavuşmuş olması, kötü huylardan temizlenmiş, iyi huylarla süslenmiş
olması ve sabır, tevekkül, kanaat, rıza, teslim sahibi olması,
dünyaya düşkün olmaması lazımdır. Bu yüksek mertebe, ancak Selef-i
sâlihîne uymakla ele geçebilir. Eshab-ı kiram ile Tabiin-i ızama
Selef-i sâlihîn denir. Üçüncü ve dördüncü asırlarda gelen İslâm
âlimlerine, Halef-i sâdıkîn denir. Bu hâller ve keyfiyyetler kalbde
hasıl olmadan, vaaz etmesi için izin vermek haramdır. Tasavvuf
büyüklerinin yolunu bozmak olur. Birisini mağrur yapmak, kendini
beğenmesine sebep olmak, bir talibi acemi ellere düşürerek mahrum
etmek, akla da, İslâmiyete de uygun değildir. Zamanımızda hakiki
tarikat, mürşid, mürid, şeyh yok gibidir. Vardır diyenlere, şeyh
olduğunu söyleyenlere inanmamalıdır. Sahte şeyhlerin, cahil
tarikatçıların tuzaklarına düşmemek için uyanık olmalıdır.