Nasihat, birinin yüzüne
karşı olmamalı, umumi olarak, ortadan
söylemelidir.
Sual: İnsanları sıkıntıya
sokacak, anlamaları zor olan veya fitneye sebep olacak olan
nasihatleri yapmak, dinimizce uygun olur mu?
Cevap: Fitneye sebep olacak
nasihati yapmamalıdır. Gücü, kuvveti, salahiyeti olan nasihat etmez
ise, Müdahene olur ki, haramdır. Gücü
yettiği hâlde, fitne çıkarmamak için nasihat
etmezse, Müdara denir ki, caiz olur.
Hatta müstehab olur. Güç kullanmak, devlet adamlarının vazifesidir.
Alay edenlere, zarar yapacaklara nasihat verilmez. Nasihat, birinin
yüzüne karşı olmamalı, umumi olarak, ortadan söylemelidir. Hiç
kimse ile münakaşa etmemelidir. Resûlullah efendimize biri geldi.
Onu uzaktan görünce;
(Kabilesinin en
kötüsüdür) buyurdu. Odaya girince, gülerek
karşılayıp, iltifat eyledi. Gidince, hazret-i Aişe, sebebini
sordu.
(İnsanların en kötüsü,
zararından kurtulmak için yanına yaklaşılmayan
kimsedir) buyurdu. O, Müslümanların başında bulunan
bir münafık idi. Müslümanları onun şerrinden korumak için müdara
buyurdu. Fıskı, fuhşu, zulmü açık, yani herkes arasında yayılmış
olanı başkalarına söylemek Gıybet olmayacağı ve şerrinden korunmak
için müdârâ câiz olduğu buradan anlaşılmaktadır. Künûz kitabındaki
hadîs-i şerifte;