“Fitnelerin yayıldığı,
fesatların çoğaldığı zamanlar, tövbe ve istiğfar
zamanıdır."
Sual: Bir Müslüman,
insanları sıkıntıya sokacak, fitneye, karışıklığa sebep olacak
işler yapabilir mi ve eğer böyle bir durum olursa, Müslüman nasıl
hareket etmelidir?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî
hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Fitnelerin yayıldığı, fesatların
çoğaldığı zamanlar, tövbe ve istiğfar zamanıdır. Kenara çekilmeli,
fitnelere karışmamalıdır. Fitneler çoğalıyor. Gün geçtikçe
yayılıyor. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Kıyamet yaklaştıkça,
fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur.
Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse akşam kâfir olarak
döner. Akşam mümin iken, gece safalarında imanları gider. Böyle
zamanlarda, evine kapanmak fitneye karışmaktan hayırlıdır. Kenarda
kalan, ileri atılandan hayırlıdır. O gün oklarınızı kırınız!
Silahlarınızı, kılınçlarınızı bırakınız! Herkesi tatlı dil ile,
güler yüzle karşılayınız! Evinizden
çıkmayınız!)”
Müslümanlar bu
nasihatlere uymalı, sapıkların, din cahillerinin isyana teşvik
eden, fitneyi körükleyen zararlı, uydurma kitaplarına
aldanmamalıdır. Cihat, devletin, ordunun, düşmanlarla, sapıklarla
harp etmesi demektir. Müslüman devlet olsun, kâfir devlet olsun,
adil olsun, zalim olsun, kendi devletine isyan etmeye, vatandaş
kanı dökmeye, birbirine saldırmaya cihat denmez, fitne, fesat
çıkarmak denir. Peygamber efendimiz;
(Fitne çıkarana Allah
lanet etsin!) buyurmuştur.
Müslümanlar devlete karşı isyan
etmez, fitneye karışmaz, kanunlara karşı gelmez. Ehl-i sünnet
âlimleri, siyasete karışmamış, yazıları, sözleri ile devlet
adamlarına nasihat vermişler, onlara hak ve adalet yolunu
göstermişlerdir. Bazı cahil din adamları, Ehl-i sünnet âlimlerinin
yolundan ayrılarak, devlet işlerine karışmış, asıl vazifeleri olan
öğrenmek ve öğretmek saadetini ihmal ederek, kendilerine de,
Müslümanlara da faydalı olamamışlardır.
***
Sual: Ölmekte olan bir
kimsenin yüzü kararmış ise, bu hâl, o kimsenin imansız
gittiğine mi alamettir?
Cevap: Bir
kimsenin imanlı veya imansız olarak öldüğünü söylemek zordur. Ancak
alametler hakkında İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor
ki:
“Eğer ölünün ağzından tükürüğü
akmış, dudağı sarkmış, yüzü kararmış, gözü dönmüş ise, bilmiş ol
ki, o şakidir. Ahiretteki şekavetini görmüştür.”
Sual: Bir Müslüman,
insanları sıkıntıya sokacak, fitneye, karışıklığa sebep olacak
işler yapabilir mi ve eğer böyle bir durum olursa, Müslüman nasıl
hareket etmelidir?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî
hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki: