Allahü teâlânın hazır
olması ile, ruhların hazır olması arasında çok fark
vardır.
Sual: Evliyanın ruhları
her zaman hazır olur demek, dinen uygun
mudur?
Cevap: Bu
konu Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine de sual edilmiş ve bu
zât cevabında buyuruyor ki:
Kâdî-zâde Ahmed Efendi Birgivî
Vasıyyetnâmesi şerhinde; “Ervâh-ı meşâyıh hazırdır, bilirler dese
kâfir olur dediler” sözünü açıklarken; “Zira, ruhların hazır olması
gaybdır. Gayba hüküm ettiği için kâfir olur” diyor. Görülüyor ki,
küfre sebep olan şey, ruhların hazır olacağına inanmak değil,
ruhların hazır olduğunu söylemektir. Ruhların hazır olduklarını
bilmediği hâlde, hazırdır diyerek, gaybdan haber verdiği için kâfir
olmaktadır. Allahü teâlâ hazırdır ve nazırdır. Böyle olduğunu
bildirmek için, Allahü teâlâ, her zamanda ve her yerde hazır ve
nazırdır derler. Hâlbuki, Allahü teâlâ, zamanlı ve mekânlı
değildir. O hâlde, bu söz, görünüş üzere kalmaz, mecaz olur. Yani
zamansız ve mekânsız, yani hiçbir yerde olmayarak, hazırdır yani
bulunur ve nazırdır yani görür demektir.
Allahü teâlâ, sonsuz zamanlarda,
hep hazır ve nazırdır. Hayat, ilim, kudret ve kelâm sıfatları
zamansız ve mekânsız olduğu gibi, hazır ve nazır olması da, zaman
ve mekân ile değildir. Allahü teâlânın sıfatlarının hepsi böyledir.
Böylece, hiçbir şey, Onun gibi değildir. Mesela, hazırdır ve bu
hazır olmaktan önce, gâib değil idi. Bundan sonra, bir ölüm,
cahillik olmayacağı gibi, gâib olmak da, olmaz. Çünkü sıfatları da,
kendi gibi ezelî ve ebedîdir.