Tekkelere sığınan bozuk
kimseler, Türk milletine, Eshâb-ı kiramın düşmanlığını
bulaştırdı.
Sual: Zamanımızda
kendilerini tarikat ehli görenler arasında bile, Eshâb-ı kiramdan
bazılarına karşı bir buğz, düşmanlık vardır. Bu düşmanlık nereden
ve nasıl girip yayılmıştır?
Cevap: Abbasi
tarihçileri, sultanların gözüne girmek, mal ve mevki elde etmek
için vakaları, hadiseleri değiştirmekten, hadiseleri, meydana gelen
olayları yanlış yazmaktan çekinmemiş, Emevileri insafsızca
kötülemeye koyulmuşlardı. Abbasi halifeleri, Emevilere düşman
olduğundan, tarihçileri de, dünyalık ele geçirmek için, ilmi,
siyasete kurban etmişlerdir. Osmanlılar, zaman bakımından,
Abbasilere daha yakın, toprak bakımından da, komşu olduğundan,
cahil tarihçiler, Abbasi tarihlerini olduğu gibi tercüme etmiş,
Cevdet Paşa bile, bu tesirden kendini kurtaramamıştır. Bir yandan
tarihçiler, bir yandan da, Şah İsmail'in bozguna uğrayan ordusunun
döküntüsü olup, tekkelere sığınan bozuk kimseler, Türk milletine,
Eshâb-ı kiramın düşmanlığını bulaştırdı. Yalnız, Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitaplarından, işin doğrusunu öğrenenler, bu felaketten
kurtulabildi. Allahü teâlâ, doğru yolda bulunanların yardımcısı
olsun!
***
Sual: Namaz kılarken,
secdede iki ayağı birden kaldırmak namazı bozar
mı?
Cevap: İki ayağı
veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır
veya vaciptir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa
namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar
yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak
parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Farz
veya vacip diyenlerin hata ettiği Redd-ül-muhtârda
yazılıdır.
***
Sual: Abdesti olmayan
kimse, üzerindeki gömleğin kolu ile Kur’ân-ı kerimi tutabilir
mi?
Cevap: Bir
kimsenin üzerindeki elbise, kendi uzuvları gibi sayıldığı için,
bunların altındaki yerlerin temiz olmaları lâzımdır. Bunun içindir
ki, abdestsiz olanın, eli ile mıshafı tutması caiz olmadığı gibi,
elbisesinin kolu ağzı ile de tutması caiz değildir. Havlu, mendil
ve üstünde olmayan çamaşır, elbise gibi şeylerle tutması caiz olur.
Bunlar necis yere serildikleri zaman üzerlerinde namaz kılınır.
Altı necis olan ayakkabı ile, cenaze namazı kılınmaması, bu
ayakkabıyı çıkarıp, temiz olan üst tarafına basarak kılmanın sahih
olması da, böyledir.