Dinde reformcuların üçüncü kısmı, sinsi İslâm düşmanıdır. Dini,
içeriden yıkmak isterler.
Sual: Bazı din büyükleri için “dinde reform yaptı” deniyor. Dinde
reform olmadığına göre, bazı din büyükleri için niçin böyle bir
ifade kullanılmıştır?
Cevap: Dinde reformcu olarak bilinenler üç kısma ayrılmaktadır:
1-Dinde reformcu denilenlerin birinci kısmı, Ehl-i sünnet
mezhebinin derin âlimleridir. Bunlar, cahil halk ve İslâm
düşmanları tarafından Müslümanlar arasına sokulmuş olan hurafeleri,
yanlış inançları ve yanlış işleri düzeltirler. Müctehid âlimlerin
Eshâb-ı kiramdan işiterek bildirmiş oldukları doğru bilgileri
meydana çıkartırlar, kendilerinden bir şey söylemezler. Bunlara
Müceddid denir. Bunların geleceğini ve İslâmiyete hizmet
edeceklerini, hadis-i şerifler haber vermekte ve övmektedir.
(Benden sonra, her yüz senede, bir âlim çıkar. Dinimi
kuvvetlendirir.)
(Ümmetimin âlimleri, İsrail oğullarının Peygamberleri gibidir)
hadis-i şerifleri ile bu müceddidler övülmektedir. İmam-ı a'zam Ebû
Hanîfe, imam-ı Şâfii ve bunlar gibi mezhep imamı olan mutlak
müctehidler, imâm-ı Rabbânî, her asırdaki dört mezhepten birinde
olan âlimler ve ileride gelecek olan hazret-i Mehdî bu
müceddidlerdendir. Bu büyük âlimlere reformcu değil Müceddid
denir.
2-Dinde reformcuların ikinci kısmı, Kur'ân-ı kerime ve hadis-i
şeriflere inanırlar, saygı gösterirler. Fakat, İslâm âlimlerinin
kitaplarında bildirilen bilgileri kabul etmezler. Kur'ân-ı kerimden
ve hadis-i şeriflerden, kendi kısa görüşlerine göre manalar
çıkarırlar. Bunlara Bid'at veya Dalâlet fırkaları denir. Bunların
meydana geleceğini de, Peygamber Efendimiz haber vermiş ve;