"Günah işleyeni gören, eli ile mani olsun. Buna gücü yetmezse,
dili ile mani olsun!"
Sual: Bir hadis-i şerifte; (Günah işleyeni gören, eli ile mani
olsun. Buna gücü yetmezse, dili ile mani olsun!) buyuruluyor. Bu
hadis-i şerife göre, inkâr eden veya günah işleyenlere, her
Müslümanın, el veya dil ile müdahale etmesi mi gerekir?
Cevap: Her Müslüman, hâline ve durumuna göre, günah işleyenlere,
sertlik göstermeden ve fitne çıkarmadan emr-i ma’ruf yapabilir.
Zira hadis-i şerifte;
(Günah işleyeni gören, eli ile mani olsun. Buna gücü yetmezse, dili
ile mani olsun!) buyuruldu. Bu hadis-i şerif açıklanırken Hadîka'da
deniyor ki:
“Emr-i ma'rufu ve Nehy-i münkeri el ile yapmak, devlet adamlarına,
dil ile yapmak, din adamlarına, kalp ile yapmak da her Müslümana
farzdır. El ile yapmaya Hisbet, dil ile yapmaya Nasihat denir.
Hisbet yapmak, yani el ile müdahale etmek yalnız devlet
memurlarının vazifesidir. Hadis-i şeriflere, kendine göre mana
vererek, vacib olmayan şeyi yapmaya kalkışmamalı, fitne çıkarmamaya
dikkat etmelidir.”
Cihat, cahil ana, babaların, dünya çıkarları için uğraşanların,
keyifleri, zevkleri için zulüm, işkence yapan şeflerin aldattığı,
inlettiği insanları küfürden, felaket yolundan kurtarmak, İslâm ile
şereflendirmektir. Cihat, küfür, işkence ve kötülük içinde
yetiştirilmiş, karanlığa atılmış zavallıları, İslâm ışığı ile
aydınlanmalarına mani olan diktatörlerin, sömürücülerin zararlarını
yok etmek için, canını, malını feda etmektir. İnsanları, sonsuz
Cehennem azabından kurtarmak, sonsuz Cennet nimetlerine kavuşturmak
içindir. Güç kullanılarak yapılan cihadı, fertler, kişiler değil,
devlet yapar. Fertlerin başkalarına saldırmalarına cihat değil,
çapulculuk, barbarlık denir.