"Ehl-i sünnet bilgilerini öğrenmeden önce böyle sapık kitapları
okumak caiz değildir."
Sual: Sırf merak için, ne yazmışlar diyerek, bidat ehlinin
kitaplarını okumakta bir mahzur var mıdır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Fetâvâ-i Hindiyyede deniyor ki:
“İman edilecek ve yapılacak, kaçınılacak şeyleri ve geçinecek sanat
bilgilerini öğrenmek herkese farzdır. Bundan fazlasını öğrenmek
farz değil ise de, sevaptır, öğrenmezse günah olmaz. Farz olan
bilgilere yardımcı olanları, mesela astronomi öğrenmek de sevaptır.
Fıkıh öğrenmeyip, yalnız hadis öğrenen, iflas eder. Kelam ilmini,
yani iman bilgilerini, ihtiyaçtan fazla öğrenmek caiz değildir.
Bidatlerin, fitnelerin yayılmasına sebep olur. Sadrül-islâm
Ebül-Yüsr buyuruyor ki:
‘Kelâm, tevhid kitaplarının birkaçında felsefi bilgiler gördüm.
İbni İshak Kindî Bağdâdînin ve İstikrârînin kitapları böyledir.
Bunlar, İslâmın bildirdiği doğru yoldan ayrılmış sapık
kimselerdir.’
Ehl-i sünnet bilgilerini öğrenmeden önce böyle sapık kitapları
okumak caiz değildir. Abdül-Cebbâr Râzî ve Ebû Ali Cübbâî ve Kâ'bî
ve Nazzâm İbrahim bin Yesâr Basrî ve talebelerinden Amr Câhız
Mu'tezilî sapıklarının kitapları da, eski Yunan felsefecilerinin
bozuk fikirleri ile doludur. Böyle kitapları okumak gençlere
zararlıdır. Muhammed bin Hîsûm gibi Mücessime fırkasındakilerin
kitapları da böyledir. Bunlar bidat fırkalarının en kötüsüdür.
Ebül-Hasen-i Eş'arî de, önceleri Mutezile inancını yaymak için çok
kitap yazdı. Allahü teâlâ, kendisine hidayet verdikten sonra, eski
fikirlerini kötüleyici kitaplarını yaydı. Yanlışlarını
görebilenlerin, bu kitapları okuması zararlı olmaz. Şafii âlimleri,
iman bilgilerini Ebül-Hasen-i Eş'arînin kitaplarından aldılar. Ebû
Muhammed Abdullah bin Sa'îdin bu kitapları açıklayan eserleri
tamamen zararsız hâldedir. Sözün kısası, eski felsefecilerin
yazdığı din kitaplarını gençlere okutmamalıdır. Ehl-i sünnet
bilgilerini öğrendikten sonra okumaları caiz olur.”