Organik egzersizler hangileri?
Birinci sıraya günlük tempolu yürüyüşleri yazın. Özellikle de
açık havada, parklarda, ormanlarda, dağlarda, deniz veya göl
kıyısında yapacağınız yürüyüşleri tercih edin.
İkinci sıraya ise yüzmeyi ekleyin. Yüzerken de güçlü kulaçlar
atarak yani daha çok enerji harcayarak yüzmeyi hedefleyin.
Gerek yürüyüş yaparken, gerekse yüzerken ara sıra kısa süreli
hızlanmalar yapıp egzersiz yoğunluğunuzu 20-30 saniyelik kısa
deparlarla artırmayı unutmayın. Depar sürelerini zamanla 1-2
dakikaya çıkarın.
İkisinde de ısınma ve esneme hareketlerini asla ihmal etmeyin.
Bu ikiliye haftada 2-3 defa ağırlık çalışmaları da ekleyebilirseniz
çoook daha iyi sonuç alırsınız. Ayrıca pilates ya da yogadan da
istifade edebilir, bisiklete binmeyi de deneyebilirsiniz. Bisiklet
ile egzersiz özellikle “denge” duygusu ve kapasitesini geliştirmede
mükemmel sonuçlar veriyor.
Stresin kötüsü ömür törpüsü
Bir “telomer modası”dır gidiyor. Herkesin dilinden düşmeyen bu
sözcüğün en önemli törpüsünün, en mühim düşmanının ise “stres” ve
“depresyon” olduğu ise maalesef pek bilinmiyor.
Bilgi şu: Telomer konusunda yaptığı çalışmalarla Nobel ödülü
kazanan Kaliforniya Üniversitesi’nden Elizabeth Blackburn ve Elissa
Epel şunu net ve açık olarak gösterdiler: Kronik stres
kromozomların uçlarında yer alan ve yaşlanmada önemli rol oynayan
telomer bölümünün de daha hızlı kısalmasına yol açıyor. Dolayısıyla
kronik stresin bir tür ömür törpüsü olduğu kesin.
Bu iki araştırmacı otizmli ya da başka kronik sağlık sorunları
yaşayan çocukların annelerinde telomerlerin o anneler ne kadar
yoğun stres altındalarsa o kadar hızlı ve fazla kısaldığını
gösterdiler. Bu annelerin telomerleri, daha az stres altında olan
annelerinkinden en az 10 yıl daha yaşlı görünüyordu.
Ayrıca bu annelerde, telomer onarımından sorumlu bir enzim olan
“telomeraz” düzeyleri de yarıya inmişti.
Özeti şu: Stresli bir yaşam bizi sadece hasta etmiyor. Aynı zamanda
kötü ve hızlı yaşlandırıyor.
Suda bekletilen ceviz kolesterolü düşürür mü?
Bazı besinlerin kanda yükselen kolesterolün miktarını
azaltabileceğini biliyoruz. Bu besinlerin çoğu bitkisel
sterollerden zengin gıdalar.
Bitkisel steroller ise bitkilerde kolesterolün görevini üstlenen ve
yapısı kolesterole neredeyse tıpatıp benzeyen moleküller.
Eğer gıdayla fazla miktarda posa ve bitkisel sterol
kazanabilirseniz besinlerdeki kolesterolün emilimi azalıyor. Bu
nedenle de bitkisel sterollerden zengin olan besinler kolesterol
diyetlerinde daha sık yer alıyor. Bu besinlerin başında da ceviz
geliyor. Amerikan İlaç ve Besin Dairesi’nin de onayladığı bilgi şu:
Eğer günde 30 gram civarında ceviz yerseniz bu sizin “kolesterol
mücadelesi” programınızın bir parçası olabilir. Çünkü ceviz sadece
bitkisel sterollerden zenginliği nedeniyle değil, omega-3 yağ
asidinden, folik asitten zengin yapısı nedeniyle de güçlü bir damar
dostudur.
Yüksek kolesterolle mücadele ederken “akşam bir bardak suya 2-3
ceviz ekleyip sabah aç karna o suyu içmek” güzeldir ama eğer
cevizler de beraberinde yenilmezse istenilen sonucu vermez. Yöntemi
uygulayın ama suyunu içtikten sonra kendilerini yemeyi de
unutmayın.