Osman Müftüoğlu Hürriyet Gazetesi

Demir eksikligi neden cok muhim?

Demir eksikliği yaygın ve mühim bir sağlık sorunu. Sadece kansızlık yapmıyor. Yalnızca saçınızı, tırnağınızı, cildinizi güçsüz bırakmıyor. Belleğinizi de bozabiliyor....

28 Nisan 2018 | 1.523 okunma

Demir eksikliği yaygın ve mühim bir sağlık sorunu. Sadece kansızlık yapmıyor. Yalnızca saçınızı, tırnağınızı, cildinizi güçsüz bırakmıyor. Belleğinizi de bozabiliyor. Çocuklarda da bedensel gelişmeyi yavaşlatıp zekayı olumsuz yönde etkiliyor.

Demir, her hücrenin ihtiyaç duyduğu bir madde. Özellikle kan hücreleri oksijen taşıma görevlerini yerine getirebilmek için yeteri kadar demiri mutlaka bulmak zorunda.
Zira kan hücrelerindeki hemoglobinin esas yapısını demir oluşturuyor.
Ayrıca beynin, kalbin ve daha pek çok organın da demire ihtiyacı var.
İhtiyaç duyduğumuz demir miktarı ise öyle zannedildiği kadar fazla değil.
Yetişkin bir insanda topu topu 5 gram demir var.
Ne var ki çoğumuz bu kadarını bile temin edemiyoruz.
Uzmanlara göre dünya nüfusunun üçte biri demir eksikliği çekiyor. Beşte biri de demir eksikliğine bağlı kansızlık probleminin tehdidi altında.
Kısacası demir zengini besinler ve demir noksanlığı sorunu hakkında bilgi sahibi olmamız, bu konuda daha hassas davranmamız şart.
Bunu sadece kendimiz için değil, çocuklar ve yaşlılar için de vazgeçilmez bir görev saymalıyız.
Lütfen aşağıdaki notlara da bir göz atıp “demir eksikliği” konusunda daha dikkatli davranın.

5 mühim demir notu

◊ Demir eksikliğini anlamanın tek ve güvenli yolu var: Kan analizleri yaptırmak ve demir ile ferritini izlemek.
◊ Sadece hemoglobin ve hematoklit değerlerine bakarak bile demir eksikliği hakkında fikir edinmek mümkün.
◊ Buna rağmen hemogram testi size de, bize de demir depolarınızın ne durumda olduğunu tam olarak göstermez, gösteremez.
◊ Demir depolarınızın ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorsanız kan demir seviyelerinizle birlikte demir bağlama kapasitenizi, transferrin saturasyon yüzdenizi, daha da önemlisi ferritin seviyelerinizi de bilmeniz, bilmemiz lazım.
◊ Tabii ki son değerlendirmeyi ve tedaviyi siz değil, doktorunuz yapmalı.

Aşısız olmaz!

Mikrobik hastalıklardan korunmanın yolu öncelikle onlara karşı güçlü bir bağışıklık kazanmaktan geçiyor.
Biyolojik bağışıklığın en etkili yolu ise düzenli bir aşı programı sürdürmekle ilişkili.
Halen kullanımda olan pek çok aşı var. Bunlardan bir kısmı zorunlu aşılar. Bunların da genelde daha çocukluk çağında tamamlanmış olmaları gerekiyor.
Aksi takdirde kısa bir süre sonra o bölge veya ülkede kızamık, suçiçeği, kabakulak, tetanos ve daha çocukluk çağı hastalığı salgınları başlıyor.
Kısacası zorunlu aşılar mutlaka yapılmalı, aşısız olmuyor.

İsteğe bağlı aşılar hangileri?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni yaşınız kutlu olsun... Epigenetik yaş 25 Nisan 2024 | 467 Okunma Epigenetik besinlerde ilk 10 22 Nisan 2024 | 439 Okunma Beslenmede yeni bir çağ başlıyor 20 Nisan 2024 | 520 Okunma Yeni bir iyi hayat sırrı: Sinaptik plastisite 18 Nisan 2024 | 534 Okunma Hangi vitamin daha değerli 15 Nisan 2024 | 729 Okunma