Damarlarda plak oluşumu özellikle 50’li yaşlardan sonra çok
mühim bir konu. Kalbi besleyen KORONER arterler ile beyni besleyen
KAROTİS arterlerinde plakların gelişmesi ise çok önemli birer
sağlık tehdidi. Bu plaklardan kopan pıhtılar (tromboz) kalpte akut
kalp krizlerine, beyinde geçici ya da kalıcı felçlere yol açıyor.
Diğer taraftan yaşam süresi uzadıkça damar yaşlanması iyice
hızlandığından damar sertliğinin, dolayısıyla damar içinde
plakların oluşumunu önlemek, mevcut plakların büyümesini engellemek
ve bu plaklardan kopabilecek pıhtıların oluşumunu önlemek son
derece ciddi birer “koruyucu sağlık” önlemi.
Peki bu süreç nasıl olacak? Önleyici bir program nasıl yapılacak?
Buyurun...
İşte kısa bir yol haritası
Her şeyden önce plak oluşturan (plakojen) sebeplerle mücadele ön
planda tutulmalı. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol
yüksekliği gibi problemlerin üzerinde ısrarla durulmalı. Özellikle
kolesterol yüksekliğinin bulunduğu durumlarda anti kolesterol
ilaçlar yani statinlerin kullanımı ciddi ciddi düşünülmeli. Zira
statinler plak oluşumunu yavaşlatmak ya da önlemek bakımından
değil, “anti iltihap/anti inflamatuar” özellikleri nedeniyle o
plakların stabilizasyonu bakımından da tedaviye yardımcı
olabilirler.
Aspirin gibi kan sulandırıcıların, omega-3 (EPA ağırlıklı olanlar)
gibi damar epiteli koruyucuların ve CoQ10 gibi iltihap baskılayıcı
takviyelerin de yararlı olabileceğini gösteren çalışmalar var.
Özellikle koroner arterlerdeki plakları stabilize etmede yani bu
plaklardan kopmaları ve plakların büyümesini önlemede (yeni yumuşak
plakların oluşumunu engellemede) statinlerle CoQ10 kombinasyonunun
işe yarayabileceğini gösteren güvenilir bazı çalışmalar da var.
Bunlardan biri 2013 yılında Uluslararası Kardiyoloji Derneği’nde
(International Journal of Cardiology) yayınlandı.
Düzenli egzersiz çalışmalarının, iyi bir uykunun, daha düşük stres
düzeyinin de birer doğal anti plak güçler olduğunu unutmayalım.
10 bin adım üst sınır mı?
Egzersiz olmadan olmaz! Egzersiz alışkanlığı edinmeyen biri de
asla iyi ve güzel yaşlanamaz. Egzersizlerin en ucuzu ve kolayı da
yürümedir. Yürümeden netice almanın yolu ise şu üçlü formülde
saklıdır:
- Paslanmamak için günde 5 bin adım
- Yağlanmamak için günde 7 bin 500 adım
- İyi yaşlanmak için günde 10 bin adım
Peki 10 bin adım üst sınır mı? Fazlası zararlı mı? Ya da “ek bir
fayda sağlamaz mı?” Detaylar aşağıdaki kutuda...
Fazlası da olur, azı da...