Öfke, endişe ve stresler uzadığında beklenenden çok daha can sıkıcı sonuçlara yol açabiliyor. Endişeli ve kuşkulu bir beynin gönderdiği olumsuz mesajlardan her hücre, doku, organımız etkileniyor ama en yoğun mağduriyeti böbreküstü bezlerimiz (Adrenal bezler) yaşıyor.
Zor ve stresli günlerden geçiyoruz. Yaşadıklarımız bizi yalnızca
üzmekle kalmadı. Ciddi bir gerginlik ve endişe de yükledi, stres
sorunu ise yönetilemez bir durum haline geldi.
Tavan yaptığını bile söylemek mümkün. Haksız da sayılmayız. Hepimiz
birbirimize “bu da yapılır mı? Bu kadarı da olur mu?” gibi sorular
soruyoruz. Olup bitenlerden en çok da beynimiz etkileniyor. Öfke,
endişe ve stresler uzadığında beklenenden çok daha can sıkıcı
sonuçlara yol açabiliyor. Nedeni şu: Endişeli ve kuşkulu bir beynin
gönderdiği olumsuz mesajlardan her hücre, doku, organımız
etkileniyor ama en yoğun mağduriyeti böbreküstü bezlerimiz (Adrenal
bezler) yaşıyor.
Bu negatif mesajların ürettiği hipofizer bazı hormonlar onları
yorgun, bitkin, halsiz, mecalsiz düşürüyor.
Neticede de enerji rezervlerimiz bitip tükenme noktasına
gelebiliyor. Sağlıklı yaşam uzmanları bedenin bu durumuna
“tükenmişlik sendromu” ya da “adrenal yorgunluk” adını veriyor.
İsterseniz biraz daha detaya girelim. Buyurun...
‘Adrenal yorgunluk’ nasıl oluşuyor
Tıp dilinde hipotalamo pitüiter adrenal AKS (HPA) olarak bilinen
yapılanmanın beyin ile böbreküstü bezlerimiz arasındaki
ilişkilerinin düzenlenmesinde çok önemli rolü var.
HPA sistemi kontrolsüz, sık ve aşırı uyarılınca tansiyonlarımız ve
nabızlarımız anında fırlıyor. Uyku dengemiz altüst oluyor.
Bağışıklık sistemimiz güçsüz düşüyor. Daha da önemlisi ağır,
yönetilmesi güç, baş edilmesi zor bir “yorgunluk” ve “tükenmişlik”
hali baş gösteriyor.
Süreç daha da kontrol dışına çıkarsa kalp krizlerine, aritmi
ataklarına, şeker fırlamalarına hatta kanserlere bile davetiye
çıkıyor. Bir kez daha hatırlayalım: Stres her bir organ, doku ve
hücremizi ama en çok da beynimizi etkiliyor.
Beyin de HPA bağlantısı yoluyla böbreküstü bezlerini aralıksız
dürtükler. Uzamış, dozu kaçmış, durmaksızın tekrarlayan bu tür
uyarılarsa adrenal yorgunluk olarak tanımlanan, son derece can
sıkıcı bir probleme yol açar.
Bu böbreküstü bezlerinin yorgun düştüğü, işini yapamaz hale
geldiği, “benden bu kadar arkadaş!” deyip adeta “iflas bayrağı”nı
çektiği durumdur.
Adrenal yorgunluğun temel işaretlerini aşağıdaki kutuda
bulabilirsiniz...
‘Adrenal yorgunluk’ işaretleri