Osman Diyadin İnternethaber

Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsman Av.Şeref Malkoç ile Anayasa Mahkemesi gibi rol üstleniyor.

Sevgili okurlar… Bir toplumun geleceğe umutla bakabilmesi için, siyasetten bürokrasiye, sivil toplum örgütlerinden devlet kurum ve kuruluşlarına kadar insanlara hizmet için koltuklarda oturanların liyakat sahibi olması, olmazsa olmazlar...

20 Mart 2019 | 4.923 okunma

Sevgili okurlar…
Bir toplumun geleceğe umutla bakabilmesi için, siyasetten bürokrasiye, sivil toplum örgütlerinden devlet kurum ve kuruluşlarına kadar insanlara hizmet için koltuklarda oturanların liyakat sahibi olması, olmazsa olmazlar arasında yer almalıdır…
Şeyh Edebali’nin Osmangazi’ye söylediği “Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”sözünün üzerine söz yoktur…
Bunun için de liyakatli eller gerek..
Atalarımız boşuna dememiştir“İşbilenin kılıç kuşananındır” diye…
Ama Türkiye’nin sorunu hep bu olmuştur...
Ünlü yazar Alev Alatlı der ki;
“250 yıldır çözemediğimiz ağır bir liyakat sorunumuz var bizim. Başkanlık sistemi ile çözebilirsek rahmetli Özal'ın kehaneti doğrulanır, 21. yüzyıl gerçekten de Türklerin yüzyılı olur inşallah.
Liyakat sorunu çözüldüğünde Türkiye şahlanır. Bir kere, eğitimden adli sisteme, imardan enerjiye, tarımdan basına hemen her alanda gözlemlediğimiz o müthişsavurganlığın sonu gelir.
Zaman yönetimi mümkün olur. Bir günlük işi bir aya yayıp sürüncemede bırakmaz, ödenekleri çarçur etmez, bütçeleri delmeyiz. Caddeler, en ufak bir serpintide göle dönmez. Dünyayı doğru okur, doğru yorumlar, kim dost, kim düşman doğru kestirirsek olası FETÖ'lere hazırlıksız yakalanmayız. 
Hepsinden önemlisi, liyakat noksanının suçunu birbirimize atmayız. Hasılı, liyakat meselesini çözer, emaneti ehline bırakmayı ilke edinirsek, etnik veya sınıfsal veya ideolojik kutuplaşma kaygıları yok olur, Türkiye 21 yüzyılda uçar!”
 
Herkesin anlayabileceği dilden muhteşem bir liyakat yorumu özetidir bu…
*
Bunları neden yazıyorum!
Devletini ve milletini çok iyi tanıyan, “HAK”nedir sorusunun cevabını kalbi ile veren, insanlara devletin şefkatli elini gösteren, kendisine emanet edilen bir kurumda“KOLTUKTAN GÜÇ ALAN DEĞİL KOLTUĞA GÜÇ VEREN” sözünün hakkını sonuna kadar veren, bu ülkenin yetiştirdiği bir değeri anlatmak için yazıyorum…
Kim bu insan?
Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Av. Şeref Malkoç…
Kamu Denetçiliği Kurumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği güç ve Malkoç’un liderliğinde tek kelime ile tarih yazıyor.
KDK, Malkoç ile birlikte adeta Mevlana’nın  “NE OLURSAN OL YİNE GEL” sözünü insanlara yaşatırken, 7’den 70’e “Kimsesizlerin kimsesi”olmayı başardı...
Hakkının yendiği düşünen insanların sığınacağı bir liman olduğunu gösterdi…
Artık insanların hak ve hukuklarını korumak için rahatlıkla  kapısını çalacağı bir kurum var...
Daha önce bu kurum yok muydu?
Vardı?
2012 yılında kuruldu…
Ama varlığını son iki senedir hissettiriyor…
Neden?
Üstlendiği sorumluluğun hakkını veren, devletin içinden gelen liyakat sahibi çok iyi bir hukukçu ve devlet adamı gerçeği ile tanıştı Kamu Denetçiliği Kurumu…

Fark işte bu…
Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren olmak işte bu...
Halkının avukatlığını yaparken aldığı kararları artık uygulatmakla mükellef olarak kendini gören bir KDK yapısı oluşturdu Malkoç…
Öğrencisi, işçisi, memuru, polisi, askeri, engellisi açıkçası bu ülkede herkesin dertleri ile dertlenen ve çözüm üreten bir kurumu insanlar Malkoç ile keşfetti.

Sadece yurt içinde değil;
Yurt dışındaki gurbetçilerimizin yaşadıkları ülkelerde uğradıkları haksızlıklar karşısında başvurabilecekleri bir kurum gerçeğini ortaya koydu…
O nedenle Kamu Denetçiliği Kurumu’nu Ombudsman Şeref Malkoç’tan önce ve sonra diye ikiye ayırmak gerek…
KDK artık ağırlığını koyuyor varlığını hissettiriyor…
Sözü dinleniyor…
Sadece karar almıyor aldığı kararı uygulatıyor…
KDK, Malkoç ile çok şey değişti. Varlığını  insanlar doğru dürüst bilmezken son iki yılda bilinirlik oranı yüzde 70’leri aştı…

Çok iyi bir hukuk adamı olması özelliği ile de Malkoç, KDK’yı Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuralar benzeri bir yapıya kavuştu…
2019’nun ilk üç ayında başvuru sayısı yüzde 82 arttı. Geçen yıl ilk üç ayda başvuru sayısı üç bin iken, bugün yedi bini aştı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin halk ile buluşmasında en önemli hizmet ayağı KDK olmaya başladı..
3 ayda 7’ binin üzerinde insanın dertlerine çare aradığı bir hizmet kapısı olmak kolay mı?
KDK Kamunun gülen yüzü olmayı başarırken insanların  gözü kulağı dili olmak hayaldi gerçek artık…
Yapılan başvurular karşısında KDK’nın aldığı kararlara kurumların uyma oranı 2019’da yüzde 89’a yükseldi
Müthiş bir rakam…

Çünkü hakkın teslimi için aldığı kararın uygulanması noktasında peşini bırakmayan bir Kamu Denetçiliği Kurumu var artık.
Hangi meslekten olursa olsun insanların uğradıkları haksızlıklar karşısında sığınacakları bir liman ve kimsesizlerin kimsesi olmayı başaran, devletin şefkatli yüzünü gösteren bir KDK var…

Öyle ki insanların sorunlarını dinlerken duygulanan ama onların hakkını hukukunu korudukları, dertlerine derman oldukları için yüzleri gülen bir KDK kadrosu var...
Bu durumu onların ağzından duymanızı isterdim…
Ben yaşadım…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cumhur ittifakı kendi göbeğini kendi kesecek... 25 Mart 2024 | 169 Okunma İstanbul'un doktoru kim? 13 Mart 2024 | 110 Okunma Ha 1989-1994, Ha 2019-2024!.. 09 Şubat 2024 | 83 Okunma Türk Milletine ADAN'mış bir ömür! 31 Ocak 2024 | 80 Okunma Eğer İstanbul'u düşünüyorsanız!.. 29 Ocak 2024 | 78 Okunma