Cumhuriyet Halk Partisi çok sayıda milletvekili ile
yetkisizleştirilmiş, işlevleri öz olarak budanmış Meclis’te temsil
ediliyor. Ne yapacak 146 milletvekili?
Üstelik durmadan seçim kaybeden parti suçlamasıyla karşı karşıya
olan CHP önümüzdeki 5 yıllık süreç içinde nasıl bir politika
izleyecek? “Demokrasi böyle, seçim zamanı seçim, seçimden sonra
parlamento” anlayışını, “normal” ve “doğal” olarak sürdürecek mi?
Parlamento odaklı bir oluşumun şüphesiz bundan başka bir yapıya
dönüşmesi zordur.
Fakat bugün icraat, hükümet etme, tamamen Meclis dışına
kaçırılmıştır.
“Başkan”ın elinde “Meclis gibi çalışma” yetkisi vardır. Bu
birincisi..
İkincisi ise, Meclis’e işi düştüğü zaman da, işini
gördürecek bir yedek partisi vardır.
Demir pençe yönetimi
Bu yedek parti ile iktidar partisinin Meclis’ten geçmesi zorunlu
yasalar konusundaki çekişmesi, pazarlığı, itiş-kakışı,
Türkiye-millet-demokrasi–gelecek-insan hakları–özgürlükler
konusunda olmayacaktır.
MHP’nin laf ola beri gele “denetlemesi”, partinin güçlenmesi,
devlet içinde daha da büyük kadrolaşması yönünde olacaktır. “Denge
denetleme görevi bize verildi” lafı palavradır. Bu parti OHAL
konusundaki hemen ilk tutumuyla, ülkenin demir pençelerle
yönetilmesi için hem iktidara destek vereceğini hem de
zorlayacağını gösterdi. Bu tutum, “Başkan”ın ruhuna uygundur.
Hukuk-özgürlük-demokrasi / ekonomi ikilemi veya çatışması,
iktidarın en büyük çıkmazıdır.
CHP’nin Meclis’te boyu kısalır, uzamaz
...