Dünkü yazımdaki listeyi incelediniz mi? 70 nitelikli araştırma
makalesinin 15 üniversiteye dağılımını gösteren? Anımsamak için
yeniden veriyorum, çünkü bunun üzerinde duracağım şimdi.
11’i devlet, 4’ü vakıf. Atılım Üniversitesi de dikkat çekici bir
şekilde yüksek nitelikle araştırma makalesinden pay almış. Fakat
üzerinde duracağım diğer 3 vakıf üniversitesi: Bilkent, Koç ve
Sabancı.
Bilkent en eski ve oturmuş, araştırmaya önem veren üniversite.
Payını tartışmıyorum. Koç Üniversitesi, gerçekten bilime verdiği
önemle, koyduğu ödüllerle aralarında en çok öne çıkan
üniversitemiz. Tıp fakültesi de var. Çok iyi fizik bölümleri ve
araştırmaları, çok iyi akademisyenleri var. Daha yüksek nitelikli
araştırmalar bekliyor insan.
Sabancı Üniversitesi, nitelikli bilim insanları tabii ki çok,
Koç’un yarısı kadar makale sahibi. Sabancı’nın tıp fakültesi yok.
Ama şüphesiz bahane olmamalı. Neden böyle?
Buralarda çalışmış bir saygın bilimcimiz, üniversite ismi vermeden
yazayım, diyor ki “Bir araştırma üniversitesi, altyapı yatırımları
iyi, ama liyakati geri plana ittiler, para kazanmayı öne
çıkardılar. Tıp fakültelerine bakarsak aslında genel durum öyle
gözüküyor... Örneğin, bir cerrahın durmadan sünnet yaparak kurumuna
para getirmesi, en prestijli dergide yayın yapmasından daha çok
tercih ediliyor günümüzde. Yayın yapmak sanki hobi ya da kişisel
bir şey... Yönetici anlayışı ve tercihi, vizyon meselesi. Tıp
fakültelerinin çok daha bilimsel üretim yapmaları beklenir ama
klinik performans, yani hasta bakarak para kazandırma çabası tercih
ediliyor, bilimsel yayın yapma teşvik edilmiyor.” Liyakat
ve araştırma stratejisi Bir başka
yorum: