Orhan Bursalı Cumhuriyet Gazetesi

‘Kapı önüne koyarım’ ifadesi üzerine açıklama

Enver Aysever’in radyo programına konuktum ve sohbetin ortasında bir dinleyiciden gelen soruyu bana yöneltti: Nuray Mert’in Cumhuriyet’teki son yazısına ne diyorum?  Program öncesi, onlarca e-postayı ve sosyal medyadan...

22 Ocak 2017 | 1.637 okunma

Enver Aysever’in radyo programına konuktum ve sohbetin ortasında bir dinleyiciden gelen soruyu bana yöneltti: Nuray Mert’in Cumhuriyet’teki son yazısına ne diyorum? 
Program öncesi, onlarca e-postayı ve sosyal medyadan direkt mesajları ayıklıyordum. Cumhuriyet okuru tepkilerini çok sert dile getiriyordu. Yanıtım sert oldu: Ben olsam Mert’i kapı önüne koyarım, biçiminde. Normalde ne böyle konuşur ne de yazarım. Görüşleri eleştiririm, en ağır dozda bile olabilir. Bu yanıt, hızlı akan bir zamanda okur tepkilerine paralel seyretmişti. 
Öncelikle belirteyim: Cumhuriyet’te yönetici kademesinde hiçbir görev almadım ve bundan sonra da ne olursa olsun almayacağım. Yayın Kurulu’nun uyduruk üyeliğinden 2 yıl kadar önce, gazetede meydana gelen liberal değişimden beni de sorumlu gören okur tepkilerinden ve kendimce zerre anlamı olmayan bir vitrinde göstermelik oturmaktan kurtulmak için yönetime bir mesaj attım ve anında isteğim yerine getirildi. Böylece yeni yönetici kesim de yükümden kurtulmuştu.

***

Özetle, gazeteden kimseyi “kapı önüne koymak” gibi bir tasarrufum olmadı ve olamaz. Bu konuda fikrimi soracak okurlara yanıtım, “Yönetici sizsiniz, karar da sizin” olur. Liberal değişimde zaten gazete çalışanlarına kimse bir şey sormadı. Yönetimi devralanlar istedikleri gibi davrandılar, yazar ve vakıf yönetimi seçiminde, gazetenin yeni politikasının saptanmasında ve uygulanmasında. Bu, “çalışanların gazetesi”nde oligarşik bir yapının kurulması demekti benim için... 
Ama İlhan Selçuk Ağabey döneminde de benzer süreç yaşandı, yine İlhan Abi danışırdı. Çok kez odasına neredeyse her girdiğimde, Orhan gel şunu şöyle yapmayı düşünüyoruz sen ne dersin, diye sorardı. Selçuk sonrasında doğru olan, demokratik bir yapı kuruluşuna gitmekti! Bu bir başka zaman hikâyesi, istenmeyen sorunların ortaya çıkışı ile ilgili!

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Taksim bir kültürel mirastır ve ne anayasası ayol? 02 Mayıs 2024 | 169 Okunma Bir Akşener başarısı: İYİ Parti arındı, MHP’liler kaldı 30 Nisan 2024 | 759 Okunma Cumhurbaşkanı ve milletin değerleri söylemi, nedir bu? 23 Nisan 2024 | 101 Okunma Millet oyunu geri alır mı? Veya radikal dönüşüm mü? 22 Nisan 2024 | 228 Okunma Saray suçlu arıyor, 900 milyar borca bak diyen yok mu? 21 Nisan 2024 | 357 Okunma