Zor durum, sanki her şey çökmeden, dağ üzerlerine devrilmeden
bir an önce seçime gidilse iyi mi olur tilkiliğinin iktidarın
kafasında dolaşıyor olması beklenir. Ama? Bugüne kadar erken seçime
hep karşı çıkmış Cumhurbaşkanı var. Aksi takdirde, bu kez,
kaybedeceklerini gördükleri seçimi, belki kazanırız düşüncesiyle
öne alıyorlar, denecek. Tam da öyle olur.
Ne kadar öne çekilebilir ki, milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimi?
Ayrıca tartışmalı bir konu daha var: Anayasada Cumhurbaşkanı
seçiminin 2019 Kasımı’nda yapılacağı öngörülüyor. Aksi bir karar,
ne gerekçe ile olursa olsun, tartışmalı olacaktır.
Peki iktidar erken veya bir baskın seçime hazır mı? Böyle bir
karar, ekonomideki gidişatı olumsuz yönde hızlandırıcı etki
yapacaktır; bırakalım partisini derleyip toparlamayı...
IMF’ye borç morç verilmedi
Cumhurbaşkanı aylardır IMF’ye borcu kapadık, üstelik borç para
veriyoruz, diyor. 15 yıldır iktidarda olan bir partinin liderinin,
hâlâ 15 yıl öncesine takılıp kalması, sadece ekonomik bakımdan elde
var sıfır gerçeğinin altını çizer. Nitekim milli gelir beş yıldır
önündeki engelleri aşamıyor, dahası geriliyor. Enflasyon gelirleri
eziyor. Üstüne üstlük, milletin parasına daha düşük faiz
verilmesini, böylece gelirlerin daha hızla erimesini sağlamak için
iktidar baskı üzerine baskı yapıyor. Üstelik ekonominin
gerçeklerini tersyüz etmecesine!
Ayrıca IMF’ye borç para veriyoruz, lafı hiç doğru değil. Tek kuruş
“borç” verilmedi. Verildiyse gösterin! IMF’ye borcun ödenmiş
olmasının ne gibi bir anlamı olabilir ki? Türkiye 18 kez IMF’den
büyük paralar aldı ve hepsini de ödedi.. AKP döneminde 15 yıldır bu
borcun ödenmesinin, boş bir propaganda lafının dışında, ne gibi bir
kıymeti harbiyesi olabilir? Millet bunu yutar mı, yutacak olanlara
açıklamak gerekir.