Yeni Zelanda’da bir alt insan türünün yaptığı katliamın üzerine
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri ortalığı
karıştırdı. Bu tür konuların seçim kampanyalarında kullanılmasının
tehlikeleri üzerine yazmak bile gereksiz.
Cumhurbaşkanı’nın mitinglerinde katliamın görüntülerini yayımlaması
ne kadar asla desteklenecek bir durum değilse ve bir
Cumhurbaşkanı’na ve Türkiye’ye asla yakışmazsa, kitlesel katilin
İstanbul üzerine söylediği sözleri birinci derecede ciddiye alarak
“Çanakkale’yi unutmayın, bekliyoruz gelin” mealinde sözler
söylemesi de, Avustralya ve Yeni Zelanda’da hiç de hoş
karşılanmadı. Büyükelçilerimizden açıklama istediler.
Erdoğan’ın ortalama AKP seçmeni üzerinde kalıcı etkilerinden biri
de fırsatını buldukça ve özellikle seçim zamanları dünyaya karşı
sert sözler söylemesi, kafa tutması, tabir caizse posta koyması.
Hollanda ve Almanya’ya karşı geçen 2017 seçimlerini anımsayın,
Almanya’nın ne Naziliği kalmıştı ne soykırımcılığı.. Hollanda bir
bakanı ülkeye sokmamıştı.. Sonra Almanya ve
Merkel’i övme dönemine girildi.. Ama herhalde 1
puana yakın bir oy getirdi “posta koyan dünya lideri” tavrı.
İstanbul’u işgale geliyorlar
sanki
Şu sözler RTE’nin: “İstanbul’u Konstantinopol yapamayacaksınız.
Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi
tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz.
Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz
olmasın... Yeni Zelanda hesap sormazsa biz sormasını biliriz..”
Sanki İstanbul’a karşı bir Haçlı Seferi düzenlendi!
Buna karşılık Yeni Zelanda’nın müthiş başbakanının yaptığını
anımsayın. Parlamento Kuran ile açıl...