Bozkurt Güvenç Cumhuriyet
tarihidir. Cumhuriyetin ilk neslidir. Cumhuriyetin parlak kuruluş
tarihinin yüklenicisi, sürdürücüsü; nasıl bir ülke, nasıl bir insan
ve nasıl bir kültür yaratılmak istendiğinin günümüze bir
yansımasıdır. Ülke inşasına katkı veren, evrensel düşünen ve
üreten, ülkesini seven aydın bir insan. Babası askerdi, o dönem
çoğunlukla başka ne olabilirdi!
Kaybettik, ve çok üzüldüm.
Ülkenin kültürel, siyasi, bilim, eğitim sorunlarına kafa yoran,
yanıtlar arayan ve görüşlerini yazan seçkin bir Cumhuriyet aydını..
Cumhuriyeti 92 yıl sırtladı ve yaşayan nesillere devrederek
gitti.
Ankara’da yaşardı, son 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı İstanbul’da
kızı, damadı ve arkadaşları ile kutladı. Önümde o geceden bir
fotoğrafı; küçük bir Türk bayrağı elinde, sallıyor.
Ertesi gün gibi, üşüttü ve hastaneye kaldırıldı. Teşhis zatürree.
Demek zatürree yaşlılara böyle birden geliyor veya böyle birden
şiddetleniyor ve yatağa düşürüyor.
Sonrası zor bir süreç. Çok uğraşıldı. Yoğun antibiyotik tedavisi,
başka sorunlar derken diyalizler ve veda.. Hayati organları birer
birer çökerten bir seyir. Ne biçim iş bu?
Bozkurt Güvenç ile uzun yıllardır dostluk ilişkimiz sürüyor. Yani
ben hep hocayı izleyen bir insanım. Emekliliğinden sonra İstanbul
Kültür Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nde öğrenime ve bilime
katkılarını sürdürdü.
Güvenç’e Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji’de yer
ayırmıştık. İstediği aralıklarda yazardı. Sonra Herkese
Bilim ve Teknoloji dergisinde “Köşegen” adını verdiği
sütununda haftalık yazdı.
Doğan Kuban Hocam ile birlikte HBT’nin başlattığı
aylık İki Bilge Konferansları’nın düzenli k...