Şeker fabrikalarını yazacaktım; iktidarın kimse çıkarılmayacak,
5 sene satılmayacak, nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 5’e
indirilecek gibi, satışı topluma kabul ettirebilmek için
“şekere bulanmış” önerilerinin toplumu
kandırmacalığını... “Zarar ediyorlar” lafının da boşluğunu..
Ama dünkü yazımdan sonra “Eee seçimleri boykot etmekten başka çare
mi var” biçiminde görüşler alınca, bu konu üzerinde durmak daha
önemli oldu. ‘İktidarı bırakmayız’
Bazı okurlar, dahası “Marksist” yazarlar, seçimlerin
işlevsizleştirildiği konusunda görüş belirtiyor ve boykot öneriyor.
Dünkü yazım da aslında iktidarın yeni seçim yasa tasarısını tamamen
“ne olursa olsun biz kazanacağız” mantığıyla hazırladığını
gösteriyordu.
Evet, “asla iktidardan düşmeyeceğiz” kararlılığında olan bir
iktidar,
• bu haliyle bile seçim yasasını tamamen göstermelik
kılabilir;
• başkanlık oyları sayılırken yan masada bekleyen siyasi parti
oy pusulalarının tümü değiştirilebilir;
• binlerce apartmana yazılacak sahte, ölmüş, olmayan veya çift
isimlere oy kullandırılabilir ve bunları kontrol mümkün
olmayabilir;
• yüz binlerce sandık, mühürsüz oy pusulası, çeşitli şekilde
satın alınmış “seçmence” attırılabilir (bunu götür, oradakini
getir, al paranı)
• OHAL gözetiminde özellikle köylük bölgelerde ve dahası Kürt
bölgelerinde jandarmanın gözetiminde devlet baskısıyla silme oy
kullandırılabilir (Referandum seçiminde yüzlerce sandıktan çıkan
silme evet oyları gibi)...
Mutlaka seçimleri alacağız anlayışının yap...