Orhan Bursalı Cumhuriyet Gazetesi

AKP-FETÖ işbirliğinin kanıtı iki büyük olay

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı'nın bugünkü (18.07.2022)''AKP-FETÖ işbirliğinin kanıtı iki büyük olay'' başlıklı yazısı.

18 Temmuz 2022 | 1.197 okunma

Balyoz, Ergenekon, Poyraz, Casusluk gibi ordunun üst ve başarılı kademesini tasfiye edip FETÖ’cü güçlere yükselme ve orduya hâkim olma yolunu açan sahte belgelere dayalı tüm operasyonların merkezinde, şüphesiz ki Erdoğan vardı. Bu süreç 2016 kanlı darbe girişiminin de yolunu açtı.


Bu konu tartışmasızdır.

AKP, Erdoğan ve Gül, “Ordunun geleneksel yapısını derdest etmezsek bize rahat yok” saptamasını 2007’de yaptılar. Büyük olaylar yılıdır 2007. Bunu yazıyorum bir yandan da. Hayır yanlış anlaşılmasın, AKP kurucularının iktidara geldiklerinde ordu karşısında zaten “ambargoları” vardı ve bagajları doluydu. Erbakan’ın başbakanlığın ortağı Tansu Çiller adındaki politikacıya verilmesi koşuluyla istifa ettiği, 1997 Şubat’ına giden ve onu izleyen olaylar zincirinde şüphesiz ki ordu bir numaralı etkendi. AKP, bu bilgi bagajlarıyla, 2001’de kuruldu. 

Ve iktidarda anayasal ve yasal çerçeveleri aşarak kök ideolojilerine uygun bir ülke kurmanın yolu, orduyu pasifize-kontrol etmekten geçiyordu.

2007 olayları AKP’ye bu fırsatı yarattı. Ve devlet içinde hazır buldukları FETÖ güçleriyle, yedi yıl sürecek orduyu tasfiye operasyonlarını başlattılar. İşaret fişeği, düzenlenmiş Ümraniye silahları olayı oldu.

ORDU HEP ‘DÜŞMAN’
Dikkat ederseniz, orduya yönelik çok sayıda değişiklik yapıldı. Okulları, eğitimleri vb. jandarma 2016’da İçişleri Bakanlığı’nın emir komutasına girdi.

Fakat bütün bunlara rağmen ordunun AKP’nin, Erdoğan’ın hâlâ korktuğu bir kurum olduğunu, net bir şekilde iki büyük ve önemli dava ile gördük.

İlki, 28 Şubat davası, sözde darbeye teşebbüs suçlamasıyla yaşları 80’i aşmış emekli generaller, Çetin Doğan’dan tutun Çevik Bir’e kadar, Hakkı Kılınç, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Çetin Saner, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar müebbet hapse mahkûm edildiler. Yargıtay onayladı. Rütbeleri söküldü.

Bir ucube dava, ne yasal ne anayasal ne hukuki hiçbir tutar yeri olmayan, tamamen siyasal kararla verilmiş bir mahkûmiyet var karşımızda.. Bu dava eninde sonunda bozulacak ve çöpe atılacaktır, bir utanç vesikası olarak; bu kararı verenlerin yüzleri o dönem gelince morarır mı dersiniz?

Peki AKP’nin bu mahkûmiyetten çıkarı ne?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Taksim bir kültürel mirastır ve ne anayasası ayol? 02 Mayıs 2024 | 169 Okunma Bir Akşener başarısı: İYİ Parti arındı, MHP’liler kaldı 30 Nisan 2024 | 760 Okunma Cumhurbaşkanı ve milletin değerleri söylemi, nedir bu? 23 Nisan 2024 | 101 Okunma Millet oyunu geri alır mı? Veya radikal dönüşüm mü? 22 Nisan 2024 | 228 Okunma Saray suçlu arıyor, 900 milyar borca bak diyen yok mu? 21 Nisan 2024 | 357 Okunma