Instagram’ın Snapchat’ten kopyaladığı bu özellik çok tuttu.
Buraya koyduğunuz hikayeleri daha aktif hale getirmek için işte
size birkaç tüyo...
Bunların özelliği diğer Instagram postlarına göre daha doğal ve ham
olmaları.
Yani Instastory’ler için çok kalite, özel çekim aramanız doğru
değil.
Olduğu gibi, günlük yaşamdan gelişigüzel ve daha gerçek olmaları
önemli.
İlk paylaşımın en fazla görüntü aldığı gerçeğinden yola çıkarsak,
günde 10 paylaşımı geçmemek gerekiyor.
Ve biraz da sihir katmak güzel olabilir.
Bu hikayeleri sayfanın üzerindeki ikondan çıkan işaret ve yazılarla
süsleyebilirsiniz.
Şapkalar, sloganlar, emoji’ler.
Yaratıcı ve komik olmak tam da buranın işi.
Kendi yüzünüzü sticker’a döndürmek de bir seçenek.
Lokasyon, saat ve tarih seçenekleri de yeri geldiğinde
kullanılabilir.
Bu tavsiyeleri bir deneyin bence.
Boşanma beyni etkiliyor
Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucunu
okudum.
Travmalar, üzüntüler, acı tecrübeler ileri yaştaki beyin
hasarlarını artırıyormuş.
Beyni birkaç
yıl erken yaşlandıran, hatta Alzheimer’a yol açan etkenler arasında
bir aile ferdini kaybetmek,
işinden olmak ve boşanmak da var.
Boşanmaya kadar giden ağır tartışmalar yaşayan çiftlerin jargonuna
“Beni kanser ettin”den sonra “beni Alzheimer yaptın”ı da
ekleyebiliriz yani.
Çevreciysen dikkat et
Antalya’da öldürülen çevreci Büyüknohutçu çiftini
hatırlayın.
Doğayı, para ve hırs küpü insana karşı korumaya çalışmanın bedelini
canlarıyla ödemişlerdi.
Doğaya giderek duyarsızlaşan insanoğlunun acımasızlığı sadece
Türkiye’de değil dünya çapında da empatiye, saygıya, sevgiye meydan
okuyor.
2016, en çok çevreci öldürülen yıl olarak tarihe geçti.
Toplam sayı 200’ü geçti.
Yani haftada en az 4 kişi doğayı korumaya çalışırken
öldürüldüler.
Bu yılın ilk beşi ayında öldürülen çevreci sayısı ise 98’i bulmuş
durumda.
Yani 2017’de, 2016’dan bile daha fazla çevreci ölümüyle
karşılaşabiliriz.
Doğa olsun, insan olsun, hayvan olsun, bir şeyin savunucusu olmak
ciddi bir tehdit anlamına geliyor.
Bir işin ucunda çıkar ve para varsa o insanlar doğayı, hayvanı hiçe
saydıkları gibi onların savunucularını da rahatlıkla hiçe
sayıyorlar.
Ama bu bizi, onları durdurur mu?
Hiç sanmıyorum.
Hatta şöyle diyeceğim; asla...