Nerede?
Hangi ülkede?
Çocukken hepimize “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz
gideriz ormana hey ormana” diye şarkılar söyletilen ülkede!
Çocuk yaşta balta, ağaç kesme ve katliamla tanıştırıldığımız
ülkede.
Bu kafalara rağmen zeytin ağaçları kesilmesin diyebilen cesur
yürekler, güzel ruhlar var neyse ki...
Baltalar ellerinde ormana gidenlere karşı!
Not:
Bütün kalbimle “Baltalar Elimizde” şarkısını unutmayı ve
unutturmayı diliyorum.
Zeytinliklerin de yaşamasını...
Arda özür dilemeli
Arda Turan’ın özel hayatından futboluna her şeyini
didikledik.
Belki de çok fazla üstüne gittik.
Sinirlerini yıprattık.
Kabul, hepsine kabul.
Ama birine saldırmanın.
Babası yaşında birine saldırmanın.
Bir gazeteciye saldırmanın hiçbir kabulü yok.
Herkes hata yapar, hatalar telafi edilebilir.
Arda bir an önce özür dilemeli.
Geçen yıl Hırvatistan yenilgisinin ardından “Kendi adıma Türk
halkından özür diliyorum” dediyse, bunu da demeli.
O gazeteci Arda’nın babasıyla çalışmış
Milliyet Cadde Haber Müdürü Abdullah Malkoç söyledi: Arda’nın
babası Adnan Turan, onun küfür edip saldırdığı gazeteci Bilal
Meşe’yle birlikte mesai yapmış. Nasıl yani dedim!
Adnan Bey, çocuklarına cep harçlığı verebilmek için bir dönem
gazetede taşeron şoförlük yapıyormuş.
Yani muhabirleri, yazarları, fotoğrafçıları arabasıyla işten eve,
gazeteden işe, evden gazeteye götürüyormuş.
Bilal Meşe 44 yıllık gazeteci.
İlla ki denk gelmişlerdir, sohbet etmişlerdir.
Ve eminim şu anda o da oğlunun yaptığı çirkin hareketten dolayı
üzüntü içindedir.
Tanrı misafirleri