Fenerbahçe ilk yarıda oyunun kontrolünü elinde tuttu, sık olmasa
da tehlike kokan ataklar yaptı. Hücum girişimlerinde orta sahadan
gerekli varyasyonlar ve isabetli servisler gelmiyordu. Takımın 10
numaralı orta saha rolünü sanki Slimani üstlenmişti. Sağa sola
yaptığı deparların yanında orta sahanın içine doğru gelip top alıp,
arkadaşlarını pozisyona sokmaya çalışıyordu.
Göztepe geçen haftaki Galatasaray maçı gibi geride iyi yerleşimli
bir alan savunması uyguladı. İkinci devrede oyun görüntüsü aynıydı,
değişen tek şey Fenerbahçe'nin ilk devreye oranla pozisyon
sıkıntısı yaşamasıydı.
Cocu bana göre çok kritik anda hamle yanlışları yaptı. Çıkacak iki
isim Ayew ve Alper olmalıydı, girecekler de Valbuena ve Mehmet
Ekici. O ise önce Dirar'ı çıkarıp Barış'ı oyuna aldı. Barış'ın
girmesi yanlıştı çünkü takıma yeni katılmış bir genç oyuncunun o an
için saha atmosferi ve oyunun gidişatına yapısı hiç uygun değildi.
Çok gayretli, disiplinli oynayan ve kora kor mücadele eden Göztepe,
Halil ile jeneriklik bir gol atınca Fenerbahçe'yi karabulutlar
sardı. Rakibin ters kafa vuruşundan sürpriz bir pozisyonu Eljif'in
harcaması haricinde son 20 dakika gole yakın atakları sadece
Göztepe yaptı.
Yeni transferler var, zamana ihtiyacı olan bir takımın ilk üç
haftada 6 puan kaybetmesi çok ciddi bir sıkıntı yaratacaktır. Cocu
henüz bir kadro istikrarı kurmuş durumda değil. Göztepe'nin bu yıl
iyi işler yapacağını G.Saray maçından sonraki yazımda belirtmiştim
ve başlangıcı dün gece yaptılar. Sprinter özelliği olan Halil hem
müthiş kondisyonu hem de geliştirdiği futboluyla sahanın yıldızıydı
ve de ilerisi için çok büyük işler yapacağının mesajını verdi.