'Dünyanın en iyi kalecisini de alsanız, transferden bir gün
sonra kendisine görev verilmez. Bu eşyanın tabiatına aykırı bir
durum. Bu terchi 15 senedir Fenerbahçe'ye büyük hizmetler veren
takım kaptanının onuruyla oynamaktır'
Fenerbahçe'de işler hem teknik açıdan hem de idari yönden hiç iyi
gitmiyor. Başakşehir karşısında F.Bahçe beklenenden de iyi oynadı.
Rakibin kurgusunu bozup oynatmadı. Başakşehir'e 83'üncü dakikadaki
sayılmayan nizami golüne kadar pozisyon vermedi.
Bunun yanında da üç tane yüzde 100, dört tane de gole yakın
pozisyon buldu. Ama bu olumlu saha içi görüntüsü kimseyi
yanıltmasın.
Kötü günler geçiren bir büyük takım, bu tip çok kritik ve zorluk
derecesi yüksek maçı, 50 bin seyircisinin önünde yüksek
motivasyonla, disiplinli bir şekilde oynar. Ve de sınırsız enerji
sarfeder. Unutulmamalı ki aynı dönemde Beşiktaş derbisinde de
Başakşehir maçına benzer bir oyun anlayışı vardı. Ama hemen
sonrasında Rize hezimeti yaşandı.
Gelelim Volkan Demirel olayına...
Ali Koç'un beyanatından da anlaşılıyor ki, Volkan'ın kadro dışı
bırakılması haklı bir karar.
Ancak Volkan'ın bu davranışını yaratan 'sebep' önemli. Kayserispor
maçından sonra hem gazetemdeki köşemde yazdım hem de TRT'deki 'Yüz
Yüze' programımda söyledim... Phillip Cocu'yu çok ciddi eleştirdim.
İçerik şöyleydi:
Dünyanın en iyi kalecisini de alsanız, transferden bir gün sonra
kendisine görev verilmez.
Bu eşyanın tabiatına aykırı bir durum.
Bu tercih 15 senedir Fenerbahçe'ye büyük hizmetler veren takım
kaptanının onuruyla oynamaktır. Benzer yanlış aynı maçta yine yeni
transfer edilmiş Reyes'in ikinci kaptan Mehmet Topal'a tercih
edilmesiydi.
Bu büyük yanlışların baş ağrıtacağını 4 Eylül'deki köşemde
yazmıştım.
İşte sonuç.... Başkan Ali Koç'un mutlaka devre arasında radikal bir
karar alması gerekiyor.
Bekleyip görelim