Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, dün Başkent Ankara'da
zorlu bir rakiple deplasmanda oynayacağını bilerek, taktik açıdan
kontrollü bir anlayış benimsemişti. "Öncelikle hücumu düşünelim ama
takım savunmasını hiç ihmal etmeyelim" stratejisiyle erken bir skor
avantajı elde edildi. Kısa süre sonra da, "Rakip ataklarda, takım
halinde topun arkasına geçip, alan daraltmak" ana stratejiydi. Skor
avantajından sonra maçın sonuna kadar Beşiktaş, geriyi hep
kalabalık tuttu. Atiba'nın mükemmel performansıyla rakibe pozisyon
üretecek şanslar tanınmadı.
Osmanlıspor'un daha baskılı olduğu ikinci yarının ilk 25
dakikasında Şenol Güneş, Tolgay- Quaresma değişikliği için biraz
fazla bekledi. Bu değişiklikten sonra Beşiktaş, hem baskıyı kırdı
hem de ikinci gol için rakibini tehdit etmeye başladı. Ve de
aradığı golü de son dakikada buldu. Sonuçta da çok önemli bir 3
puan kazanıldı.
"Beşiktaş bu galibiyeti alırken çok iyi bir futbol mu sergiledi?"
diye soracak olursanız, bir cevap "Hayır" olur ama bütün maç
süresince sadece bitime 3 dakika kala Beşiktaş kalecisi Fabri'nin
uzak mesafeden sürpriz şutu kurtarması dışında hiç pozisyon
vermemesi bence günümüz futbolunda çok önemli bir artı olarak kabul
edilir.
Babel uyum sürecinde...