Dün gece Galatasaray, dramatik bir ilk 15 dakika yaşadı. Önce
maç başlar başlamaz Podolski'nin şutu direkte patladı, 5. dakikada
Sneijder sakatlanıp çıktı ve topa sahip olma oranı
Galatasaray'dayken 15. dakikadaki ilk tehlikeli Başakşehir atağında
kaleci Cenk'in hatasıyla skor dezavantajına düşüldü. Bu
dakikadan sonra devre bitimine kadar kontrol tamamen
Başakşehir'in elindeydi. Riekerink gerçekten zayıf bir teknik
direktör. Başakşehir'in gücü biliniyor, mutlaka etüt edilmesi
gereken bir takım. Ara transferde gelen Brezilyalı sağ bek var,
Caiçara... Kısa sürede takıma uyum sağlamış ve çok etkili
ofansif bir bek. Onun önünde de ligimizin en istikrarlı kanat
forvetlerinden Visca var. Riekerink'in öncelikle bu kulvara çok
ciddi tedbirler düşünmesi gerekirdi. Carole'un defansif yönü zayıf.
Ne önündeki Bruma'dan ne de orta sahadan hiç yardım gelmeyince bu
kulvar yol geçen hanına döndü. Yenen ikinci golden sonra ilk 45
dakikada fark daha da büyürdü.
İkinci yarıda Başakşehir iki farklı skor avantajıyla tamamen
karşılama görevine soyundu. İyi yerleşimli alan
savunmaları onların en önemli artılarından
bir tanesi. Galatasaray, pas trafiğini alışılmış bir
şekilde ancak ikinci bölgede yapabiliyor, üçüncü bölgede ise kapalı
savunmalara karşı ciddi üretkenlik sıkıntısı yaşıyor, hele bir de
Sneijder olmazsa. Son saniyelerde attıkları gole kadar sadece biri
frikik olmak üzere dört-beş şutla karşı kaleyi yokladılar. Bunlarda
da kaleci Volkan başarılıydı. Sonuçta, Galatasaray kupaya veda
etti. Tabii sezon başından beri Galatasaray için en çok ne
konuşuluyor? Önce Muslera, sonra Sneijder... İkisi de dün
gece olmayınca, üstelik rakip de Başakşehir olunca,
bu netice hiç de sürpriz değil. Ben dün en çok kaleci
Cenk için üzüldüm.