Son 16 turunun zorlu eşleşmesinde ikisi mükemmel, toplam yedi
gole sahne olan, seyir zevki yüksek bir futbol vardı. Arjantin'in
takım olarak bu şampiyonaya hiç hazır olmadığı, grup maçlarında
belli olmuştu. Messi de Barcelona'daki ortamı bulamadığı için katkı
yapmaktan uzaktı. Dünkü maçta ise bir de buna taktik hataları
eklendi. Fransa'da Griezmann gibi kaliteli bir forvet ayrıca Mbappe
gibi müthiş bir sprinter varken, daha 12. dakikada 40 metre
genişlikte yakalanıp penaltı ile yenik duruma düşmek, mantıkla
bağdaşan bir durum değildi. Beş dakika sonra aynı Mbappe'yi aynı
şekilde yine kaçırdılar bu defa bir karış ile penaltı tehlikesi
atlatıldı.
Her şey Arjantin için olumsuz giderken devre sonunda Di Maria ile
mükemmel bir gol geldi. Bir de ikinci yarı başında buna bir şans
golü eklenince, müthiş seyirci ile birlikte Arjantin'in artık çok
daha moralli oynaması gerekiyordu. Ama bunu da beceremediler ve üst
üste 3 gol yediler. Ondan sonra da artık yapacakları çok fazla bir
şeyleri kalmadı, bir tek ayakta kalan isim Di Maria'ydı. Fransa
dördüncü golden sonra tarihi bir farka gidebilirdi ama başta
Griezmann olmak üzere laubali oynamaya başladılar ve de uzatmaların
üçüncü dakikasında gol yediler. 90+4'de de beraberlik golünü
yiyorlardı.
Herhalde o gol olsaydı bu şoktan hiçbir futbolcu kolay kolay
kurtulamazdı. Sahanın yıldızı Mbappe'ydi. Tabii ona da Arjantin'in
elverişli ortam hazırlamasını da göz ardı etmeyelim.