Dün gece sahaya yansıyan yüksek gerilimin futbolun önüne geçtiği
derbide Fenerbahçe turu geçen taraf oldu. Fenerbahçe'nin bu
kritik kupa derbisinde Başakşehir maçının taktiğini
uygulayacağı önceden belliydi. Takım halinde topun
arkasına geçilip, alan daraltan savunma kurgusu temel
stratejiydi. Alper, Souza ve Mehmet Topal ile de Beşiktaş orta
sahasının organize olmasını ve forvetleri ile
bağlantı kurmalarını engellemek de diğer bir taktik
düşünceydi. Fenerbahçe, ilk 20 dakika istediklerini fazlasıyla
yaptı. Rakibibozup kalesine yaklaştırmadığı gibi Lens
ile de önemli bir pozisyon buldu. 20. dakikadandevre
sonuna kadar ise Beşiktaş oyunu kontrolüne aldı.
41. dakika öncesi bana göre görüntü bu şekilde devam edecekti ve
Beşiktaş galibiyete daha yakın taraf olacaktı. Ancak Van
Persie'nin topsuz alanda fair-play dışı
hareketlesinirlendirdiği Tosic, hakem olaya sonradan dahil
olduğunda ve yakına geldiğindeyapmaması gerekeni yaptığı
için takımını 10 kişi bıraktı. Bir derbide 10 kişi kalmak
tabii ki büyük handikaptı. Ben teknik direktör
olsaydım Van Persie'yi devrede mutlaka
çıkarırdım. Ama Advocaat onun profesyonel zekasına
inanmış ki çıkarmadı. Zaten Van Persie de ikinci
yarı hiç suya sabuna dokunmadı!
Beşiktaş doğal olarak ikinci yarıda takım halinde karşılama
anlayışına geçti. Fenerbahçe'nin kadro yapısı itibarı ile zaten
bilinen ciddi bir organizasyon sıkıntısı var. Kapalı savunmalara
karşı set oyunu yetersiz. Böyle olunca da Beşiktaş bir
kişi eksik de olsa takım savunmasında ciddi bir arıza
göstermiyordu. Bir tek Lens sıfıra indi onda da Fabri başarılı
idi. Zaten tek kurtarışı da buydu Fabri'nin. Ama en kritik dönemde
Beşiktaş tuzağa düştü. Biraz takım halinde ileri çıkalım
dediler ve geniş alanda yakalanınca Lens'in tam istediği ortam
doğdu. En büyük özelliği bu tip topları sürüp, başarılı ve
zamanlı bir asist yapması. Bu şekilde Van Persie'ye de
'al da at' dedi. Sonra Beşiktaş, 10 kişi ile
yüklenince