İngiltere, dün gece yüksek tempolu, presli ve çok etkili bir ilk
yarı sergiledi. Daha ilk 5 dakika içinde iki inanılmaz gol kaçırdı.
Sonra da erken golü buldu. Ardından yine yüklenmeye devam ettiler.
İngiltere'nin alışılmış avantajı duran toplar ve yüksek ortalarda
hava hakimiyeti. Tunus'un da bu konuda sıkıntısı vardı. Bu yüzden
ilk yarıda her duran top tehlike oluşturuyordu.
Bu devrenin geneline baktığımızda en az üç dört farklı bir
İngiltere lehine skor olması gerekiyordu. Ama zaman zaman yeri
geldikçe vurguladığım bir konu var. Futbolda hiçbir şey belli
olmuyor... Cazibesi de zaten burada yatıyor... Kaleye hiç gidemeyen
Tunus, tek atağında Walker'ın hediye ettiği bir penaltıyla, farklı
yenilgiyle bitirecek devreyi berabere sonlandırdı.
İkinci yarıda İngiltere'nin ilk yarıdaki yüksek temposu ve etkili
oyunu gündemden kalktı. Tunus, bu yarının ilk 20 dakikasına kadar
zaman zaman ayağa paslarla top yaparak rakibine hücumda devamlılık
şansı vermedi. Sonrasında ise yoğun İngiltere baskısı başladı.
Ancak bu defa Tunus, ilk yarının aksine geride çok daha iyi
yerleşiyordu. İngiltere de yoğun baskısına rağmen bu devre pozisyon
fakiriydi. Tempoları ve organizasyonları azalınca en büyük
beklentileri duran toplar da çok azaldı. Ama sonuçta yine uzatma
bölümünde kazandıkları bir kornerde golü bulup üç puanı
aldılar.