G.Saray, Sadık'ın hazırlık pasındaki hatasında Rodrigues'in
kazanıp, hazırladığı pozisyonda daha 30. saniyede skor avantajı
yakaladı. Kısa süre sonra da yine Rodrigues sahne aldı, taşıdığı
top ve yaptığı asistle Golmis'le fark ikiye çıktı. Bu golden sonra
G.Saray taktik değiştirdi. Önde baskı yerine takım presini orta
alana çekti. Mecburen açık futbolu benimseyen Malatya karşısında
hücum girişimlerinde genişlik bulma şansını fazlalaştırdı. Hem de
rakibe geride genişlik bırakmamış oldu. Bu tabloda yine iki kere,
üçüncü gole yaklaştılar. Malatyaspor ise ofansif ağırlıklı
anlayışında sadece devre sonrasında Boutaib'le yarım pozisyon
bulabildi.
İkinci yarıda G.Saray topu iyice Malatyaspor'a bıraktı ve kendi
alanında garantili bir takım savunması oluşturdu. Bu tabloda net
pozisyon vermedikleri gibi, iki tehlikeli atak da geliştirdiler.
G.Saray'ın baskı altında kalmasının önemli bir nedeni; kadro
yapısının topa fazla sahip olma oranının yüksek olmayışı. Çünkü
G.Saray'ın kendine özgü bir oyun modeli var. G.Saray'ı
Malatyaspor'un oyuna ağırlık koyduğu bölümlerde fazla sıkıntı
yaşamamasının bir önemli nedeni de rakibinin en önemli adam
eksilten golcü oyuncusu Pereira'nın sakatlık nedeniyle
oynamaması... G.Saray, Chebake'nin sakatlanıp çıkmasından sonra
değişiklik hakkı kalmayan rakibinin sayısal eksikliğiyle iyice
rahatladı. Oyunu bu arada kendi kontrolüne aldı.
Sonuçta G.Saray gelecek hafta şampiyonluk maçına çıkıyor. Ben bu
maçı izlerken oyun da rolantideyken bir fikir jimlastiği yaptım.
Bruma ile Rodrigues'i mukayase ettim. Bruma özel bir yetenekti. Ama
birçok önemli atak girişiminin sonunu olumlu getiremiyordu.
Rodrigues ise çok devamlılığı olmasa da sahne aldığı zamanlar çok
realist bir kanat forveti. Sürekli dikine gidiyor. Ya top kesiyor
ya da gollük şutlar atıyor. Bana göre bu sene G.Saray'ın ön önemli
ofansif gücü.