Dünkü 90 dakikanın yüzde 90'ı İzlanda 18'i önünde oynandı.
Arjantin sürekli topa sahip olarak, kanatları kullanarak ve
Messi'nin ortadan girişimleriyle pozisyon arayışı içindeydi. Ama
İzlanda bizim yakından tanıdığımız bir takım. Her zaman futbolda
çarelerin tükenmediğini gösteren bir ekip. Müthiş fizik güçleri,
ikili mücadelelerdeki etkinlikleri, yardımlaşmaları ve oyun
disipliniyle mükemmel alan daraltan bir savunma uyguladılar.
Agüero'nun attığı çok güzel gol dışında kalecileri iki şut
kurtardı, bir de Messi'nin penaltısını çıkardı.
İzlanda, skor dezavantajına düştükten sonra beraberliği erken
sağladı. Takımın hücum planı da belliydi. Sadece uzun toplar ve
bunları takibin sonunda ilerde çoğalabilmek. Duran toplar ve uzun
taç atışlarını adeta penaltı noktasına kullanıyorlar. Çok az rakip
kaleye gittiler ama iki de gol kaçırdılar. Bu durum Arjantin için
ilerdeki maçlarda bir S.O.S olabilir.
Messi bütün gayretine rağmen sonucu değiştiremedi. Çünkü rakip ona
her pozisyonda ilave tedbirler getiriyordu. Yeri geldikçe
vurguladığım bir konu var; Arjantin'de her zaman güçlü bir takım
ama Messi Barcelona'da bulduğu ortamı Arjantin'de bulamıyor.
Dikkatimi çeken bir başka konu da Arjantin Teknik Direktörü
Sampaoli'nin yaptığı büyük yanlıştı. Bu kadar tek kale bir oyunda
Higuain nasıl olur da 84. dakikaya kadar oyuna alınmaz, anlamak
mümkün değil. Polonyalı hakem de ikili mücadelelerde kolay düdük
çalmadı, oyunu oynatmaya gayret gösterdi ve iyi bir maç
yönetti.