Alanya ilk devre takım halinde topun arkasına geçip iyi
yerleşimli bir alan savunması uyguluyordu. Ani çıkışlarla da
kontratak planlarını da işlerliğe koymak istiyordu. F.Bahçe, 39'da
attığı gole kadar 'al gülümver gülüm' futbolu sergiledi. Topa sahip
olma oranları yüksek ama üçüncü bölgede en ufak bir etkinlik
sağlayamayan, rakip defansı zorlamayan bir görüntü. Bu bölümde tek
artı, rakibe hiç kontratak şansı vermemekti. İlk organize atakta da
gol geldi. Vedat, bu hücum girişimine beklenen santrfor katkısını
yapınca atak olgunlaştı ve Tolga golü attı. Bundan sonra
beklenmeyen olaylar gündeme geldi. Zaten futbolun cazibesi de
burada. Yenik durumdaki Alanya yüklenmeye başladı ve kaleci Altay
bir yüksek topta büyük bir hata yaptı ama rakip bunu
değerlendiremedi. Ancak çok kısa süre sonra Altay, ikinci büyük
hatayı yapınca skora denge geldi ve devre bitti.
Bu moral bozukluğuna bir de ikinci yarı başlar başlamaz Jailson'un
hediyesi eklenince F.Bahçe hiç pozisyon vermeden galip durumdayken
toplam bir dakika içinde yenik duruma düştü. Ondan sonra oyun
disiplininden kopuş, şuursuz baskı, rakip kontrataklarda yenen
üçüncü gol ve rakibin 4'ü 5'i kaçırmaları ile maç noktalandı.
Kruse'de fiziki düşüş var. İstediğini yapamadığından da aşırı
sinirli. Deniz sahada yokları oynadı, Rodrigues vasattı. Gustavo
kaliteli bir oyuncu. İlk maçında da hiç de yabancılık çekmedi.
Gelelim en büyük problemlerden bir tanesine. Dün Jailson da büyük
hatayla gol yedirdi, Ozan da... Ama Altay'ın yaptığı büyük hatalar
var. Geleceği parlak ama ben yine şunu söylüyorum; çok genç ve
deneyimsiz bir kaleci, hiçbir zaman büyük takımın direkt kalecisi
olmaz. Altay'ın daha iki sene bir başka takımda pişmesi
gerekirdi.