Çok vaveyla kopunca bir de ben bakayım dedim şu haberlere...
Diriliş Ertuğrul dizisi ile alakalı yani.
Osmanlı torunuyuz hamdolsun.
Çok seviyorum.
Fakat tarihimizi, tarihleri ve vesikalarıyla anlatacak kadar bilgim
yok. Okuyup anlayabildiğim kadarı, sevmemin şart olduğunu
hissettiriyor.
Bu çok sevmek, içinde her türlü güzel hissi barındıran bir
sevmek;
Rumeli Hisarı'nın taşlarını gözü yaşlı okşayıp, o taşlarla
konuşmayı bir de...
Ecdadımızın türbelerindeki kedilere hürmeti de... Kim bilir o
mihmandarcıkların dedeleri, onların da dedeleri görmüştür muhterem
Sultanlarımızı. Öpülesi elleri kim bilir ne kadar sıvazlamıştır
sırtlarını...
Diriliş Ertuğrul dizisini izlemedim hiç.
Kıyas edilemez belki ama ifade etmeden geçemeyeceğim, Muhteşem
Yüzyıl dizisinin fragmanını dahi izlemiyorum. Tahammülüm yok
kesinlikle.
Tarih içerikli dizilere genel manada bir ön yargım var.
Hanım sultanlarımızın başı/bağrı açık gösterilmesi ağırıma
gidiyor.
Şimdi gelelim meramıma...
Olayın tepkileriyle alakalı, Okan Bayülgen'in retweetlediği
Tweet'lere bir göz gezdirdim. Çok utandım!
Hatası ne olursa olsun insan düşmanına bile böyle galiz küfürler
etmemeli. Ne olursa olsun! Asalete yakışmaz...
Şimdi daha mı iyi oldu?
O şahsa küfredince Osmanlı daha mı yüceldi?
En acısı ne biliyor musunuz?
İçinde, Osmanlı, Müslüman, Türk kelimelerinin geçtiği bir cümlede,
galiz küfürlerin de bulunması. Düşünün aynı cümle içinde
kullanılıyor. Ne acı, ne utanç verici, ve ne yazık!