Okan Müderrisoğlu Sabah Gazetesi

Suriye riskleri... Terör siyasetinin güncel planları...

Terörle mücadele sürecindeki güncel aşamalar, alınan kritik kararlar ve bölgede devam eden temas trafikleri çok ciddi sonuçlar üretmeye aday. Binali Yıldırım Hükümeti açıklandığında, "yeniden...

29 Eylül 2016 | 804 okunma

Terörle mücadele sürecindeki güncel aşamalar, alınan kritik kararlar ve bölgede devam eden temas trafikleri çok ciddi sonuçlar üretmeye aday.
Binali Yıldırım Hükümeti açıklandığında, "yeniden masa kurulacağı" hatta "müzakere yapılacağı" hayaline kapılanlar büyük yanılgı içine girdiklerini kısa sürede fark ettiler.
Zira Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'ye kantonal düzen ihracı için zaman ve zemin kazanma stratejisi, Ankara'nın milli güvenlik siyasetine çarparak geri döndü.
Fırat Kalkanı Harekâtı ise epeyce ezberi bozdu.
Ancak devam etmekte olan harekâtın en büyük riski gösterildiği gibi ABD ile karşı karşıya gelme veya YPG unsurları ile çatışmaya girilmesinden ibaret değil. Türkiye'nin, Rusya ile karada karşılaşması ihtimali, istenmeyen senaryo. Moskova'nın, "Sizin girişiminizle Halep boşaltılsın" teklifinin Ankara'da reddedildiği dikkate alındığında, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Türk özel kuvvetlerinin ineceği derinlikte Rus askeri veya paramiliter unsurları ile provokatif karşılamanın içine sürüklenmemesi riski çok hassas bir konu.

***
Asıl değinmek istediklerimize dönecek olursak...
1- HDP türevi DBP'li belediyelere kayyum atanması sonrasında, terör örgütü PKK'nın, sözde protesto için kitleleri sokağa dökme, yerel hizmetleri kilitleme oyunu neden tutmadı acaba? Hele hele saha analizleri, yöre halkının tam olarak devletin yanında konuşlandığını teyit etmiyorken!
Terör destekçisi yerel yönetimlerin, halkın günlük hayatını iyileştirmek bir yana şehirleri kan gölüne döndüren faaliyetleri tahminlerin ötesinde bıkkınlık yaratmış. Terör örgütüne müzahir kitleler bile PKK'lıların burnunun sürtülmesinden yana. Tabii, terörle mücadelede tahrip olmuş kentlerin yeniden inşası örgüt tehdidi ve bürokratik ataletle geciktikçe, maalesef PKK'nın destek beklentisinde kıpırdama olacak gibi!
2- Her eğitim yılı başlangıcında, güya "Kürtçe eğitim talebiyle" çocukları okullara göndermemeye çalışan terör örgütü ve siyasal destekçileri, bu faaliyetlere neden eskisi gibi ağırlık vermedi? Bu sorunun cevabı da PKK'lı öğretmenlerin tasfiye sürecinde gizli.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İYİ Parti... Acil yoğun bakım! 28 Nisan 2024 | 627 Okunma Siyasi mahalleler hareketli 27 Nisan 2024 | 109 Okunma Görmesi netleşen Özel, açıkgöz CHP’liler... 25 Nisan 2024 | 331 Okunma Makbule Atadan... ‘İnsanüstü Atatürk... Hakiki Atatürk’ 23 Nisan 2024 | 216 Okunma Değişim, dönüşüm ve zamanın ilerisinde koşmak 20 Nisan 2024 | 145 Okunma