Ankara hakikaten tarihi günlerden geçiyor. Büyük değişim ve
dönüşümlere hazırlıklı olmak gerekiyor. Süreç yönetimi
sanıldığından da fazla önem kazanıyor. Neden?
1- 'Devlet yeniden inşa ediliyor. Gelecek yüzyılı biz
belirleyebiliriz' diyen farklı grupların hareketliliği
gözleniyor.
2- FETÖ temizliği sonrası emniyet, istihbarat, yargı başta
olmak üzere stratejik kurumlarda yeni ve ilginç ekip oluşumları
seziliyor.
3- 2019'u hedef alan, merkezine AK Parti'nin iç dengelerini
oturtan faaliyet ve istişarelerin ipuçları alınıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir an önce AK Parti'nin
başına geçmesi, konjonktürü şu veya bu şekilde lehine çevirmeye
çalışan siyasi ve bürokratik fırsatçılara geçit verilmemesi
bakımından çok önemli. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin
başlangıcında, askeri tabirle yığınakta yapılacak hata hem ek
maliyetlere yol açabilir hem de bu kadar emek ve çabaya rağmen
Türkiye'yi başa döndürme tehlikesi yaratabilir.
İşte bu nedenle, Cumhurbaşkanı'nın 'Hükümeti, Parti Yönetimi'ni
ve Meclis Grubu'nu' aynı anda yapılandırması sadece bugünü
değil geleceği de etkileyecek. Kabul edelim ki olağanüstü kongreler
AK Parti'nin kimyasını değiştirdi. Yüksek liderliğin etkisi
azaldıkça, orkestrada ses kayması, müstakil parça icraları görüldü.
Özellikle eski Başbakan Davutoğlu'nun parti tasavvuru ve
kadrolaşma biçimi teşkilatlara varıncaya dek derin izler bıraktı.
Başbakan Yıldırım ise toparlayıcı çizgi izlemeye,
dedikodulara kulak tıkamaya, Cumhurbaşkanı ile aracısız iletişim
kurarak hükümeti ve partiyi yönetmeye çalıştı. Ama bu çabalar da
bir yere kadar etkili olabildi.
16 Nisan Referandumu gösterdi ki AK Parti teşkilatlarında yeni bir
heyecana ve yenilikçi çalışma stiline ihtiyaç var. Bir kez daha
teyit edildi ki liderin hedeflerine gönülden inanmayan kadroların,
candan değil yandan çalışmaları ile AK Parti ancak bir noktaya
kadar gidebiliyor. Toplumun değişik kesimlerine ulaşamıyor. Taban
kayması riskine karşı politikalar üretemiyor. Yani... AK Parti'nin,
siyasi demokratikleşme sahasındaki eşsiz başarısına, toplumsal
demokratikleşme eksenini de eklemesi gerekiyor.