AK Parti, 18 yaşında.
73 yıllık çok partili siyasi hayatımızda iktidar partisinin henüz
ilk gençlik döneminde olması bile Türk demokrasisinin geçtiği zorlu
yolları anlamak bakımından ibret verici.
Demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmezleri olan siyasi partiler,
kesintili demokrasi yolculuğumuzda ya vesayetçi zihniyetle ya
darbelerle ya da sık erken seçimlerle malul olmuşlardır.
Kabul edilmeli ki...
2001'den bu yana AK Parti ile birlikte Türkiye'de pek çok şey
değişti. Bu değişimlerin en önemlisi "yeni siyasi merkezin inşaası"
idi. Yani AK Parti, milleti doğrudan siyasetin odağına, bir başka
anlatımla devletin kalbine yerleştirmeyi başardı. "Millet için
millete rağmen" anlayışının yıkıldığı bu dönemde millet, siyaset
yoluyla devlet yönetimine demokratik usulle el koyabileceğini
hakiki manada idrak etti...
Tabii ki her canlı organizma gibi AK Parti de geride bıraktığımız
yıllarda siyasi varlığını koruyup kollama önceliği ile çetrefilli
sınamalara tabi tutuldu. Mutlak güven ilişkisi, partide
sadakat-liyakat sorgulamasını derinleştirdi. Ayrılıklar ve
aykırılıklar beraberinde geldi.
Hakim parti kimliği ile demokratik sistem açısından vazgeçilmez
konum kazanan AK Parti, aynı zamanda farklı çıkar grupları için
farklı beklentilere göre tanımlanır veya eleştirilir de oldu.
Reis-i Cumhur'un doğrultusuna göre değil de hemen herkesin
tasavvurundaki parti algısına göre yorumlar da yapıldı. *** Dün, AK
Parti için kutlama günüydü.
Araya bayram da girdiği için ertelenen törenin her anı, hafızaların
tazelenmesi için epeyce örnek sundu. Ama sonrası için AK Parti'nin,
geleceğin şartlarına göre kendisini yenilemesi ve ülkedeki tüm
kutuplaşma senaryolarını boşa çıkaracak reformlara yönelmesi
gerekiyor.
Kapsama alanı genişleyen AK Parti Türkiye için teminattır. Dar
alanda siyasi kısa paslaşmalara sıkıştırılan AK Parti ise sadece
kurumsal kimliği için değil Türkiye için de kayıptır!
Türkiye, 2000'lerin başındaki Türkiye olmadığı için, AK Parti de o
şartlardaki siyasi yapılanma değil. Değişmeyen tek şeyin değişim
olduğu gerçeği AK Parti'yi de önüne katıp götürmekte. İlkesel
duruşun korunması ile yeni dünya, yeni Türkiye, yeni seçmen
özellikleri ve ihtiyaçlarına göre değişim yönetiminin başarılması
arasında hassas bir çizgi mevcut. AK Parti için gerekli olan 2001
fabrika ayarları değil, yeni nesil yazılımla, gelecek mimarisinin
inşaasıdır.
Yakın zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da işaret ettiği,
büyük alim Mevlana'nın asırlar önce söylediği gibi...
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gittiği cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi,
yeni şeyler söylemek lazım!
NOT: Emine Bulut. Ve daha niceleri...
Evladının gözü önünde, sokak ortasında, adliye çıkışında katledilen
kadınlarımız, analarımız... Erkek egemen kültürün gün geçmiyor ki
yeni bir mağduru, maktulü ile yüzleşmeyelim.
Hep söylüyorum... Türk Ailesi büyük tehdit altında... Aileyi,
kadını, çocuğu öncelemeyen toplumlar çöküşe mahkumdur!!!