Maksat "üzüm yemek" olsa anlaşılır bir tutum.
Ama "bağcıyı dövmek" olunca işin
rengi değişiyor. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu bunu hep yapıyor. Kritik bir devlet
meselesinde kendisine bilgi verilirken de hassas kamu kurumlarının
üst yöneticilerinden randevu alırken de sadece "kitle
manipülasyonuna yöneliyor!" Paylaşılan özellikli
bilgilere, devlet adamı ciddiyetiyle yaklaşmak yerine, ucuz
popülizme abanıyor.
Yakın tarihteki üç örnek olay dahi Kemal Bey'in "samimiyet
testini geçemediğini" gösteriyor.
Mesela...
Şubat ayında, Irak'ın kuzeyinde Gara bölgesindeki
bir mağarada rehin tutulan vatandaşlarımızı kurtarmak üzere
operasyon düzenleniyor. Kılıçdaroğlu, masumları katleden terör
örgütü PKK'ya tek laf etmeden, alelacele Cumhurbaşkanı'nı
eleştirmeyi önceliyor. Yetmiyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayın
arka planını anlatması için Milli Savunma Bakanı Hulusi
Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu'yu, CHP Genel Merkezi'ne gönderiyor. Kemal Bey
anlatılanları can kulağı ile...