Türkiye'nin her yönüyle yeniden ekonomiye odaklanmasının sayısız
faydaları ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki
uzman ekiple, piyasalar arasındaki makasın kapanması...
Türkiye'nin her yönüyle yeniden ekonomiye odaklanmasının sayısız
faydaları ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki
uzman ekiple, piyasalar arasındaki makasın kapanması, anlayış
farklılıklarının giderilmesi bile başlı başına önemli. Ki bugün
Ankara'da bu yönde önemli bir toplantının da gerçekleşmesi
bekleniyor. Pozisyona göre yorum ve değerlendirme marjı olarak
nitelendirilebilecek bu durumun iyileştirilmesine dönük süreç
TÜSİAD'ın son Ankara ziyaretinde gelişti. Esasen içeriği hayli
zorlu seyreden o görüşmenin detaylarını buraya yansıtmak çok da
gerekli değil. Nihayetinde amacımız üzüm yemek. Bu nedenle kişilere
takılmak yerine politikalara, çözüm önerilerine ve iletişim diline
yoğunlaşmak daha doğru.
*** Ekonomi demişken... Enflasyon konusu da oldukça mühim. Hazine
ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, enflasyonla mücadele zeminini
tahkim edecek yeni stratejik yaklaşımı da merakla bekleniyor.
Esasen, kısaorta ve uzun vadeli tedbirleri bir arada düşünmek
gerekiyor. Örneğin; Kısa vadede, kur
bahanesi ile fiyatlarda oluşan köpüğün alınması bir ihtiyaç. Bu
amaçla fiyat değişkenliğinin en yüksek olduğu sektörlerin
temsilcileri ile görüşülmesi yerinde hamle. Orta vadede, az
sayıda firmanın fiyatlar genel seviyesini belirleme gücüne neşter
vurulması ve rekabet hukuku boyutuna ilişkin önlemlerin devreye
girmesi de bir zorunluluk. Bu noktada, gıda fiyatlarının ayrıca ele
alınması da kaçınılmaz. Uzun vadede ise
ithal girdi bağımlılığının çözülmesi lazım. Türkiye'yi sadece
finansal cari açık veren bir ülke gibi görmek eksik analiz olur.
Türk sanayisinin, ithalatla ayakta duran, ilk kur şokunda sermayeyi
tüketen yapıdan kurtarılması da uzun dönemli reçetelerle mümkün.
*** Son bir husus da... McKinsey'den alınan danışmanlık hizmetiyle
alakalı... Açık söyleyeyim, bunun IMF ile Düyun-u Umumiye
iddiasıyla zerrece ilgisi yok. Yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm
Ofisi'nin; harcamaların verimliliği, önceliği ve devlet
hizmetlerinin birim maliyetini belirleme çabası ile buna göre kamu
mali yol haritası çizme iradesi son derece yerinde bir karar.
Uluslararası iyi uygulama örneklerinin yani küresel tecrübenin
buraya aktarılmasından daha doğal bir şey olamaz. Mesele o ki bu
Ofis, tüm bakanlıkların temsilcileri ile McKinsey elemanlarını bir
araya getirmenin ötesinde bilhassa Sayıştay'ın, Muhasebat Genel
Müdürlüğü'nün ve eski DPT'nin deneyimini de ortak paydada
buluşturabilmeli. Göreceksiniz, devlette her şey eskisinden farklı
olacak!